21 Kasım 2021 Pazar

ÖZGEÇMİŞ (Güncelleme: Temmuz 2021) 1. Adı Soyadı : Nur ESİN 2. Doğum Tarihi : 03.06.1954 3. Ünvanı : Prof. Dr. 4. Öğrenim Durumu : Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Mimarlık Orta Doğu Teknik Üniversitesi 1976 Yüksek Lisans Mimarlık İstanbul Teknik Üniversitesi 1979 Doktora Mimarlık İstanbul Teknik Üniversitesi 1985 5. Akademik Unvanlar Araştırma Görevlisi, İTÜ Mim. Fak, Mim. Böl., Bina Bilgisi Anabilim Dalı, 1980-1987 Yardımcı Doçent, İTÜ Mim. Fak., Mim. Böl., Bina Bilgisi Anabilim Dalı., 1987-1989 Doçent, İTÜ Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü, Bina Bilgisi Anabilim Dalı. 1989-1995 Profesör, İTÜ Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü, Bina Bilgisi Anabilim Dalı. 1997 6. Yönetilen Yüksek Lisans ve Doktora Tezleri Ref: https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tezSorguSonucYeni.jsp (2021 © ULUSAL TEZ MERKEZİ, YÖK, Danışman Nur Esin Tarama sonucunda 42 kayıt bulunmaktadır.) 6.0. Uzmanlık Alanları Mimari Tasarım: Tasarım Süreci, Kuram ve Yöntemleri, Tasarlama Psikolojisi, Mimari Tasarım Eğitimi Mimarlık Büroları: Uygulamada Tasarım Süreci, Kalite Yönetimi Diğer İlgi Alanları: Mekânsal/Psikolojik İçerikli Kalite Çalışmaları, Toplu Konutta Kullanım Sonrası Değerlendirme Çalışmaları, Kent ve Tasarım İlişkileri 6.1 Yüksek Lisans Tezleri (33 Adet tamamlanmış tez) İTÜ Fen bilimleri Enstitüsü, Mimarlık Anabilim Dalı (Konu alanlarına göre ayrılmıştır) Mimari Tasarım Konuları: 1. Gül, Banu, Kullanıcı-Çevre Uyum Probleminin Tasarım Sürecinde Çözümlenmesi, Mimari Tasarım Programı, 1993. 2. Gürsoy, Yasemin, Mimari Eleştiri Modeli ve İstanbul’da 1980 Sonrası Binalara Uygulanması, Mimari Tasarım Programı, 1995. (Eş Danışmanı: Prof. Dr. Günkut Akın) 3. Öztürk, Umutsel, İnsan-Çevre İlişkileri Bağlamında Çalışan Psikolojisi, Mimari Tasarım Programı, 1996. 4. Bilgütay, Banu, Tasarlama Yönetiminde Haberleşme ve Bunun Tasarım Kalitesine Etkisi, Mimari Tasarım Programı, 1998. 5. Demirbaş, Özgür, Düşsel Mekân, Mimari Tasarım Programı, 2000. 6. Özcan, İsmail, Change of Tendencies in Tourism and Design Principles of Holiday Villages’ Outdoor Spaces, Mimari Tasarım Programı, 2001. 7. Akgün, Asiye, Mimari tasarımda yaratıcılık ve cinsiyet, Mimari Tasarım Programı, 2002. 8. Saygıcı, Hasan Seymen, Üst Gelir Grubuna Yönelik Tasarlanan Konut Çevreleri, Mimari Tasarım Programı, 2004. 9. Yazıcı, Selen, Sosyal ve Kültürel Mekânların Çocuk Gelişimi Üzerindeki Etkileri, Mimari Tasarım Programı, 2004. 10. Kaymaz Koca, Senem, Mimarlıkta Yer ve Yersizlik, Mimari Tasarım Programı, 2005 11. Ergüney, Yeşim Duygu, Multi-Log: Socio-Spatial Interpretations in the Metropolitan City İstanbul Kentsel Tasarım Programı, 2005 12. Onur Dayıoğlu, Kentsel Dönüşüm, Mimari Tasarım Programı, 2006 13. Şahin Tural, Aslıhan, İstanbul Beyoğlu’nda Yeme-İçme Mekânlarının Tasarım ve Kullanımında Yeni Eğilimler, Mimari Tasarım Programı, 2006 14. Peker, Afife Esra, Kentin Markalaşması Sürecinde Müze Yapılarının Yeri, Mimari Tasarım Programı, 2006 15. Eken, Merve, Kültürel ve Sosyal Mekânlara Dönüşen Alışveriş Merkezleri: Günümüz Kentlisinin Yeni Yerleri Mimari Tasarım Programı, 2007 16. Bilge, Cenk, Sürdürülebilir çevre ve mimari tasarım: Mimariye eleştirel bir bakış,Mimari Tasarım Programı, 2007. 17. Çokuğraş, Işıl, Kentte Kamusal Mekân Örüntüleri, Mimari Tasarım Programı, 2008 18. Başar, Deniz, Mimarlıkta Toplumsal Mekân Farkındalığı Yaratmanın Çevresel Uyum Ortamı Oluşturmadaki Yeri, Mimari Tasarım Programı, 2008 19. Yıldırım, Gül, Mekânların Dönüşüm Potansiyeli ve Mimarlıkta “Palimpsest” Kavramı, Mimari Tasarım Programı, Ocak 2009 20. Atabay, Burcu, Doğal ve Yapay Işığın Mekânı Anlamlandırma Gücü ve birarada Bulunma Dinamikleri, Mimari Tasarım Programı, Mayıs 2010. 21. Aksayan, Elif, Avrupa Birliği’ne Uyum Sürecinde Erasmus Değişim Programı ve Mimarlık Eğitimine Etkisi, Mimari Tasarım Programı, Ekim 2010. 22. Yılmaz, Sennur, Geleceğin yaşlıları için ideal mekân tasarımı, Mimari Tasarım Programı, 2010. 23. Cemali, Ala Leman, Kentsel Kamusal Mekânda Yaya Hareketinin Bağdat Caddesi Üzerinden İncelenmesi, Mimari Tasarım Programı, Mayıs 2011. 24. Çanakkale, Esra, Endüstri Mirası Kapsamındaki Yapıların Korunarak Yeniden Değerlendirilmesinde Tasarımcı-Mekân Etkileşimi, Mimari Tasarım Programı, 2012. Proje Yapım Yönetimi Konuları (Mimarlık Büroları ve Kalite Yönetimi): 25. Akıner, İlknur, Orta ölçekli Mimarlık Büroları için Kalite Güvence Sistemi Modeli Geliştirilmesi, Proje Yapım Yönetimi Programı, 2000. 26. Cansever, Demet Ebru, Türkiye'de Mimarlık Bürolarında Kalite Yönetimi Uygulamalarının İrdelenmesi, Proje Yapım Yönetimi Programı, 2000. 27. İnceoğlu,Yeliz, Konut yapım sektöründe toplam kalite yönetimi: 'kalite fonksiyon yayılımı' metodolojisinin sektöre uyarlanması, Proje Yapım Yönetimi Programı, 2004 28. Yılmaz, Burcu, Integrated systems for quality in building design process: Quality-environment-safety management, Proje Yapım Yönetimi Programı, 2004, 29. Erdem, Alper Gökhan, Project Management in Design Oriented Architectural Firms: The UK Example, Proje Yapım Yönetimi Programı, 2006 Okan Üniversitesi Yüksek Lisans Tezleri (Mimarlık Genel) 30. Kepçeoğlu, Kerem, Proje ve Yapım Süreçlerinde Çıkan Uyuşmazlıkların Çözüm Önerilerinden Tahkimin İncelenmesi, Mimarlık Programı, 2018 31. Arıkkan, Serdar Bertan, Sürdürebilirlik kavramı bağlamında kentsel dönüşüm, İstanbul / Fikirtepe örneği, Mimarlık Programı, 2018 32. Chamma,Mohamad, Improving client satisfaction through interdisciplinary teamwork, Mimarlık Programı, 2019 33. Özkaya, Alican Şevki, Renewable Energy Sources In Buildings, Mimarlık Programı, 2019 6.2. Doktora Tezleri (9 adet tamamlanmış tez) Mimari Tasarım Doktora Programı (İTÜ) 1. Kömürcüoğlu Turan, Nilgün, Tasarım Sürecinde Bilişsel Yeti Olarak İmgelem ve Kavram, Mimari Tasarım, 2003. 2. Günal (Beyazıt), Beria, İnsan - Mekan İletişim Modeli Bağlamında Konutta Psiko-Sosyal Kalitenin İrdelenmesi, Mimari Tasarım, Eylül 2005. 3. Atalay, Nevbahar, Kent Meydanı Kamusallık ve Estetik Açıdan Bir İrdeleme, Mimari Tasarım, 2011. 4. Hatipoğlu, Pınar, A Design Tool for Human-Centered Intelligent Buildings, Mimari Tasarım Doktora Programı, Ekim 2011. Yapı Bilimleri Doktora Programı (İTÜ) 5. Akıner, İlknur, Türk İnşaat Sektöründe Mimarlar ve Mühendisler Arasında Kültürel Farklılıklar, 2004. Yapı Bilgisi-Proje Yapım Yönetimi, (Eş Danışmanı Prof. Dr. Heyecan Giritli) 6. Olcay (İnceoğlu), Yeliz, Toplu Konut Üretiminde Kullanıcı Tatmini Yönelimli Bir Veri Toplama Modeli: Kalite Fonksiyon Yayılımı, Yapı Bilgisi-Proje Yapım Yönetimi, Ocak 2010. 7. Yılmaz, Burcu, Türkiye İçin Yeşil Bina Performans Kriterlerinin Belirlenmesi ve Bina Performansına Yönelik Bütünleşik Tasarım Yönetim Modeli Oluşturulması, Yapı Bilimleri Doktora Programı, 2012. Okan Üniversitesi Doktora Tezleri (Mimarlık Genel, İngilizce) 8. Alkhazmı, Hamza Mohamed Abubaker, The Influences of Modernity on The Architectural Features of Libyan Desert House: Case Study-Ghadames City, Architecture Program, 2018. 9. Maarof, Roza Saber, Evaluation of Hotels in Terms of Sustainability and Guest satisfaction: In the Case of Cappadocia, Architecture Program, 2019 7. Yayınlar 7.1 Uluslararası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler Alkhazmi, H.M., Esin, Nur, Investigating the visual privacy on housing layouts in traditional desert settlement of Ghadames City-Libya- by using space syntax analysis, International Journal of Applied Engineering Research Volume 12, Number 19, pp. 8941-8951, 2017. Alkhazmi, H.M.A, Esin, Nur, Investigating the impact of Modernizm on indoor privacy satisfaction in desert house by using space synxax análisis Case study- Ghadames City -Libya, International Journal of Engineering Trends and Technology,(IJETT) Volume 40, Number 7, October 2016. Pp. 384-393. http://www.ijettjournal.org Torun, Ozbil A., Tekce I., Esin N. Teaching creativity in self-organizing studio network: implicationsfor architectural education, Procedia - Social and Behavioral Sciences (indexed in Science Direct and Scopus), Vol. 28, pp. 749-754, 2011. Çağdaş,G., Kavaklı Thorne, M., Ahsen Özsoy,A., Altaş Esin, N., Tong,H., “Virtual Design Studio VDS2000 as a Virtual Construction Site: Digital Media is Design Media, not a Drawing Tool”, International Journal of Design Computing, Volume 3, 2000, http://www.arch.usyd.edu.au/kcdc/journal/vol3/dcnet/ Altaş (Esin),N., Özsoy, A., “Spatial Adaptability and Flexibility as Parameters of User Satisfaction for Quality Housing”, Building and Environment, Vol.33, No.5, pp.315-323, 1998. Altaş (Esin), N., “A Discussion on Design Education in Architecture and Engineering”, Bulletin of the Technical University of İstanbul, Vol.49, pp.17-27,1996. Özsoy, A., Altaş (Esin),N., Ok,V., Pulat,G., “Quality Assessment Model for Housing: A Case Study on Outdoor Spaces in Istanbul”, Habitat International ,Vol. 20, No. 2, pp.163-173,1996. Akın,Ö.,Altaş (Esin),N., Uluoğlu,B., "Quality of Architectural Service in the Project Management Process”, Journal of Architectural and Planning Research JAPR, Vol.13, No.1, pp. 63-90,1996. Özsoy,A., Altaş (Esin), N., "An Alternative Approach to the Effective Use of Existing Housing Stock", Open House International, Vol.19, No.2, 1994, Pp. 22-28. Thijssen,A.P., Esin,N., "The Ortaköy Support: Study Project on Housing based on the concept of supports and detachable units", Open House International, Vol.15, No.s:2-3, 1990, Sa.51-55. Bayazıt, N., Özsoy, A., Esin, N., "An Integrative Approach: Context of Design Techniques", Design Studies, Vol.2, No.4, 1981, Sa.215-223. 7.2 Uluslararası bilimsel toplantılarda sunulan ve bildiri kitabında (Proceeedings)basılan bildiriler Vardar, M., Esin, N., Fornaro, M., Erdoğan,M., Bozkurtoğlu,E., “The Role of Rock-Using and Manaement in the Architectural Development of İstanbul”, Le Risorse Lapidee Dall’Antichita ad Oggi in Area Mediterranea, Canosa di Puglia (Bari) 25-27 Settembre 2006, GEAM- Associazione Georisorse e Ambiente, Torino, 2006, pp. 105-110. Eren Erdener, E., Caldwell, M., Chang, I.K, Hakan Tong,H., Çağdaş,G., Esin, N., Özsoy,A., “Dealing with Real World Design Issues in the Virtual Environment: Virtual Design Studio Experience between ITU and OU”, Arkitekt, Kasım Aralık 2006, Sayı 508, s.46 (Bildiri özeti yayınlanmıştır). Esin, N., Özsoy, A., “Environmental Quality: Concepts, Contradictions, and Some Questions”, Quality of Urban Life: Policy versus Practice, Eds. Nuran Zeren Gülersoy, Nur Esin, Ahsen Özsoy, İTÜ Çevre ve Şehircilik Uygulama-Araştırma Merkezi Yayını, Cenkler Matbaası, İstanbul, sa. 24-32, 2003. Çağdaş, Gülen, Manolya KAVAKLI THORNE, Ahsen ÖZSOY, Nur ESİN ALTAŞ, Hakan TONG, “Virtual Design Studio VDS 2000 as a Virtual Construction Site: Game-like Learning versus Traditional Design Education”, DCNet’00 Online Symposium, 15-18 Ocak 2001. (Bilim alanı kodu: 601.01.01) Altaş, N.E., Arı,H., Çağdaş,G., Erdem,A., Gökmen,G.P., Gürer,L., Hacıhasanoğlu,O., Hacıhasanoğlu, I., Özsoy,A.,Sağlamer,G., Ulusu,U.T., Yüksel,D.,Y., “Beginning with the Fundamentals of Form: Functions, Structures, Concepts, Contexts, and Spaces”, Poster, FIDE’98 International Conference on First Year Design Education, Proceedings, İTÜ Mimarlık Fakültesi, İstanbul, 14-16 Ekim 1998. Altaş (Esin), N., “Human Factors in Design Education”, Educating The Whole Engineering: The Role of Non-Technical Subjects in Engineering Curricula, SEFI CDWG Curriculum Development Working Group, May 4-6,1995, Cracow University of Technology, Poland Altaş (Esin), N., “Computer in Design Practice: Computer as a Tool for Design Quality Control in Project Management Process”, Critical Review of the Applications of Advanced Technologies: Architecture, Civil and Urban Engineering, Proceedings of the Fifth EuropIA International Conference, 12-14 December 1995, Lyon, Europıa Productions, ISBN 2-909285-05-7, 1995, Paris, France, Sa. 267-282. Özsoy, A., Altaş (Esin), N., Ok,V.,Pulat,G., “Assesment of Environmental Quality in Open Spaces of Mass-Housing”, Buildings and the Environment, CIB Task Group 8, Environmental Assesment of Buildings, May 16-20, 1994, Garston, Building Research Establishment, Watford, UK, Pp..... Akın, Ö., Esin,N., Uluoğlu,B., "An Emprical View of the Project Management Process (PMP)", Socio-Environmental Metamorphoses: Builtscape, Landscape, Etnoscape, Eurscape; Proceedings of Euroscape Symposia, Vol.V, IAPS 12 International Conference,Marmaras, Chalkidiki, Greece, 11-14 July 1992, Sa.161-177. Esin, N., Özsoy, A., "Spatial Analysis of Flexibility/Adaptability in Dwellings: A Factor Analytic Approach", Housing for the Urban Poor, ENHR, European Network for Housing Research, International Symposium, Ed. G. Sağlamer, Ş.Özüekren, İstanbul Technical University, Building and Earthquake Research and Application Center, September 1991, Sa. C125-C140. Esin, N., Özsoy, A., "Interaction between Spatial Organization and Space Use in Mass-Housing in Turkey: The Ataköy Example", CIB 89th International Congress, Quality for Building Users Throughout the World, Vol.3, June 19-23, 1989, Paris, La Vilette France, International Council for Building Research, Sa.39-51. Esin, N., "An Organizational Discussion: Architects and Engineers in Project Development Process in Turkey", Design Coalition Team, Vol. 1, Proceedings of the International Design Participation Conference, Ed. M.R. Behesthi, Eindhoven Univ.of Technology, Dept.of Arch. Building and Planning, Eindhoven, 1985, Sa. 189-198. 7.3 Yazılan uluslararası kitaplar veya kitaplarda bölümler Yok 7.4 Ulusal hakemli dergilerde yayımlanan makaleler Esin, Nur, "Mimarlık Eğitiminde Akreditasyon: Tartışmalı Konular Üzerine yeniden Düşünelim", Mimarlık, 376, Mart-Nisan 2014, sa. 31-36. Küçükdoğu, M.Ş., Alioğlu,F., Dostoğlu,N., Esin,N., Türkçü,Ç., Coşkun,N., Enginöz,E.B., Arslan,M.E., “Mimarlık Bölümü Açılması ve Sürdürülmesinde Aranacak Asgari Koşullar Üzerine Bir Araştırma”, Mimarlık Lisans ve Lisansüstü Eğitimi Çalışma Grubu, Mimarlık, 50.yıl özel sayısı, Sayı: 374, Kasım-Aralık 2013, Sa. 60-68. Esin, N., “Mimarlık Eğitiminde Denetim” TOL Mimarlar Odası Kayseri Şubesi Mimarlık Kültür Dergisi, Yıl:11, Sayı:11, Bahar 2013, Sa. 5-10. Yılmaz, B., Esin, N., “Türkiye İçin Yeşil Bina Performans Kriterlerinin Ve Ağırlıklarının Belirlenmesi”, Serie A: Architecture, Planning, Design (Doktora makalesi), ITU Dergisi/a, pp. 2012. Hatipoğlu, P., Esin, N., “İnsan-Merkezli Akıllı Binalar İçin Bir Tasarım Aracı”, Serie A: Architecture, Planning, Design. (Doktora makalesi), ITU Dergisi/a, pp. 2011. Atalay, N., Esin,N, “Kent Meydanına Kamusallık ve Estetik Çerçevede Eleştirel Bir Yaklaşım”, Serie A: Architecture, Planning, Design. (Doktora makalesi), ITU Dergisi/a, pp. 2011. Esin, N., “Sürdürülebilir Tasarım ve Mimarlık Eğitimi”, Mimar.ist, Sayı 41, Güz 2011, Sa.41-45. Esin, N,“Sürekli Mesleki Gelişim Merkezi-SMGM Araştırması Ve Sonuçları Üzerine Bir Değerlendirme” Mimarlık, Kasım 2011. Olcay (İnceoğlu), Yeliz, Esin, Nur, Toplu Konut Üretiminde Kullanıcı Tatmini Yönelimli Bir Veri Toplama Modeli: Kalite Fonksiyon Yayılımı, Doktora Makalesi, ITU Dergisi/a Mimarlık, Planlama ve Tasarım, Ocak 2010. Esin, Nur, “Mimarlık ve Eğitiminde Geleceği Kavrayabilmek: Küresel İklim Değişikliği, Mimarlık Hizmetlerinde Bütünleşme (IP), Yeni Yazılımlar (BIM) ve Diğer Bazı Şeyler”, Güney Mimarlık, TMMOB Mimarlar Odası Adana Şubesi Dergisi, Sayı 1. Eylül 2010, Sa.60-62. Esin, N., Sürekli Mesleki Gelişimde İlkeler, Öz-değerlendirme ve Hedefler, Yapı 322, 2008, sa. 14-15. Günal, B., Esin,N., İnsan - Mekân iletişim modeli bağlamında konutta psiko-sosyal kalitenin irdelenmesi (Doktora makalesi), ITU Dergisi/a Mimarlık, Planlama ve Tasarım, Seri A, 6/1, 2007,sa.19-30. Esin, N., “İTÜ Mimarlık Bölümü: Özgür bir Eğitim İklimi”, Arkitekt, Mayıs, Haziran 2006, Sayı 505, Yıl 73, s.10-14. Esin, N., Hacıhasanoğlu, O., Hacıhasanoğlu, I., Dursun, P., Şener, E., Yıldız, D., Apak, S., Ulken, G., Erem, Ö., Sıkıçakar A., Köknar, S.A., Kürtüncü, B.G., Türkkan, S., Ataş, Z., Avcı, O., Kahveci, E., “İTÜ Mimarlık Fakültesi, Mimarlık, İç Mimarlık, Peyzaj Mimarlığı Lisans Programları Birinci yıl Mimari Tasarım Studyosu”, Arkitekt, 2006/04-05, Yıl 73, ss. 8-26. Esin, N., “The Consciousness of Being Human: Reflections of technological and social change on architectural education”, Mimar.ist, Special issue for UIA İstanbul (in English), No. 16, 2005, pp. 82-84. Esin, N., “ENHSA-EAAE 8. Toplantısı: Konular, Mekanlar, İnsanlar”, Mimar.ist, 2005/18, sa 93-97. Akıner, İ., Esin, N., Giritli, H., “Türk İnşaat Endüstrisinde İş Değerleriyle İlgili Kültürel Profil” (Doktora Makalesi), İTÜ dergisi/a, Mimarlık Planlama ve Tasarım, Seri a, Cilt 4, Sayı 2, Eylül 2005, ss.47-58. Kömürcüoğlu Turan, N., Altaş Esin, N., “Tasarım Sürecinde Kavram”, İTÜ dergisi/a, Mimarlık Planlama ve Tasarım, Seri a, Cilt 2, Sayı 1, Mart 2003, ss.27-40. Çağdaş, G., Özsoy, A., Altaş, N.E., Tong,H., Kavaklı Thorne, M., “Sanal Tasarlama Stüdyosu Deneyiminin Ardından: Tasarlama Stüdyosunda İletişim ve Değişimi “, Mimar.ist, Bahar 2001/2, 128-136. (bilim alanı kodu: 601.01.01) Altaş, N.E., “İnsan Olma Bilinci: Toplumsal ve Teknolojik Değişimin Mimarlık Eğitimindeki Yansımaları”, Mimar.ist, 2001/3, 101-105. Altaş, N., "Tasarlama Öyküleri: Tasarlarken Tıkanan Öğrenciler ve Geliştirdikleri Çözüm Yolları", Stüdyo 1999, Stüdyo:Tasarım Kuram Eleştiri Dergisi Sayı 1, Nisan 2000, 84-89. Altaş, N., Çağdaş, G., özsoy, A., "İlk Yıl Mimari Tasarım Eğitiminde Jüri Olgusu", Stüdyo 1999, Stüdyo: Tasarım Kuram Eleştiri Dergisi Sayı 1, Nisan 2000, 14-21. Altaş (Esin), N., "Yeni Mimari Eğitimi Üzerine Düşünceler: Tasarlama stüdyosunda yansız (objektif) eleştiri modeline doğru”, YAPI, No.160, Mart 1995, Sa. 61-72. Altaş (Esin), N., "Mimarlık Bürolarında Proje Yönetimi: Proje Grubu Yapılanma Modelleri", YAPI, No.157, Aralık 1994, Sa. 64-69. Altaş (Esin), N., “Kalite Kavramı Üzerine Bir İnceleme: Fiziksel Çevrede Kalite Parametreleri Modeli”, İTÜ Dergisi, Cilt 52, Sayı:3-4, sa.:37-48, 1994. Altaş (Esin), N., "Dış Mekânı Yaşamak", YAPI, Sayı 143, Ekim 1993, Sa. 48-56. Uluoğlu, B., Esin,N., "Terry Farrell Üzerine", Arridamento Dekorasyon, 1992/2, Sa.97. Esin, N., Thijssen, A.P., " Stüdyo Çalışması Üzerine Çözümlemeler: SAR Metodolojisi ile Esnek Konut Tasarımı", YAPI, Sayı:110, Ocak 1991, Sa.46-52. Esin, N., Uluoğlu, B., "Dekonstrüktivist Düşüncenin Mimari Yorumları", YAPI, Sayı: 90, Mayıs 1989, Sa.52-58. Esin, N., "Mimariye Değişik Bir Bakış: Dekonstrüktivist Mimari", YAPI, Sayı 90, Mayıs 1989, Sa.49-51. Esin, N., "Konut Donatısı Tasarım-Üretim Süreci ve Kullanıcının Yeri", YAPI, Sayı: 77, Şubat 1988, Sa.42-46. Esin, N., Bayazıt, N., "Faktör Analizi Yardımıyla Mimari Proje Büroları İçin Sınıflama İlkeleri Belirlenmesi", DOĞA, TÜBİTAK, Mühendislik ve Çevre, Şubat 1986, Sa.7-10 Bayazıt, N., Esin, N.,"Turizm Konaklama Tesisleri Bibliyoğrafyası", ÇEVRE, Sayı 2, Mart-Nisan 1979, Sa.7-10. Diğer Yayınlar: Tezler Esin, N., Türkiye'de Mimarlık Bürolarında Tasarlamada Karar Verme Durumunun Belirlenmesi, İTÜ Mimarlık Fakültesi Baskı Atölyesi, İstanbul, 1985. Yayınlanmış Doktora Tezi. Esin, N., Turistik Şehir Otellerinde Tasarlama Problemlerinin Belirlenmesi, İTÜ Mim. Fak. İstanbul, 1979, çoğaltılmış Yüksek Lisans Tezi. Yapılan Editörlük Çalışmaları - Yayınlanmış Bildiri ve Bildiri Özeti Kitapları Gülersoy, N.Z., Esin, N., Özsoy, A., Quality of Urban Life: Policy versus Practice, İTÜ Çevre ve Şehircilik Uygulama-Araştırma Merkezi Yayını, Cenkler Matbaası, İstanbul, 2003. A. Özsoy, G. Çağdaş, F. Uz, A. Şentürer, N.E.Altaş, Y.D.Yüksel, I. Hacohasanoğlu, O.Hacıhasanoğlu (Editörler) Stüdyo: Tasarım, Kuram, Eleştiri Dergisi, Sayı 1, İTÜ Mimarlık Fakültesi Bina Bilgisi Anabilim Dalı Yayını, Nisan 2000. Altaş, N.E., Arı, H., Çağdaş, G., Erdem, A., Gökmen, G.P., Gürer, L., Hacıhasanoğlu, O., Hacıhasanoğlu, I., Özsoy, A.,Sağlamer,G., Ulusu,U.T., Yüksel,D.,Y., FIDE’98 International Conference on First Year Design Education, Proceedings, İTÜ Mimarlık Fakültesi, İstanbul, 14-16 Ekim 1998. Altaş (Esin), N., Ertekin, Ö., Eyüboğlu, E., Gülersoy Zeren, N., Kavaklı, M., Tezer, A., Mimari ve Kentsel Çevrede Kalite Arayışları Sempozyumu, Bildiriler, İTÜ Mimarlık Fakültesi, İTÜ Çevre ve Şehircilik UYG-AR Merkezi, İstanbul, Cenkler Matbaası, 1995. Öke, A., Esin, N., Çağdaş, G., Uluoğlu, B., Eren, Ç., Uyanık, N., ,"Haberler" Yüksek Binalar Çalışma Grubu Bülteni, İTÜ Mimarlık Fakültesi, Taşkışla, İstanbul, 1991/1 ve 1992/1. Öke, A., Altaş (Esin), N., Çağdaş,G., Uluoğlu,B., Eren,Ç., Uyanık,N., Yüksek Binalar II.Ulusal Sempozyumu, İTÜ Mimarlık Fakültesi, İstanbul, 4-6 Kasım 1992. Öke, A., Esin, N., Çağdaş, G., Uluoğlu, B., Demirel, Ç., Erdem, A., High-Rise Buildings, I. National Symposium, English Summaries, Istanbul Technical University, İstanbul, 1-2-3 November 1989. Öke, A., Esin, N., Çağdaş, G., Uluoğlu, B., Demirel, Ç., Erdem , A., Yüksek Binalar I.Ulusal Sempozyumu, İTÜ Mimarlık Fakültesi, İstanbul, 1-3 Kasım 1989. Özsoy, A., Esin, N., Pulat, G., Ataköy Toplu Konut Uygulamalarının Değerlendiril- mesi Paneli, İTÜ Mimarlık Fakültesi, İstanbul, 14 Nisan 1989. Bayazıt, N., Tapan, M., Ayıran, N., Esin, N., Tasarlama I. Ulusal Kongresi Bildiri Özetleri, İTÜ Mimarlık Fakültesi, İstanbul, 22-24 Haziran 1982. Yayınlanmış Çeviriler Esin, N., "Günümüzde Büyük Panellerle Konut Üretimi", Çeviri, Willy Daubner: Large Panel Housing Today, YAPI, Sayı 125, April 1992, Sa. 53-57. Altaş (Esin), N.,"Açık Sistemler ve Mimari Çeşitlilik", Çeviri, Yositika Utida: Open Systems and Architectural Variety, YAPI, Sayı 131, Ekim 1992, Sa. 57-68. Esin, N., "Arthur Dyson'un Evleri: Ritmi Yakalamak..., Arthur Dyson'un Mimari Şiirselliği", Çeviri, Mark Hammons, YAPI, Sayı 120, Kasım 1991, Sa. 40-63. Esin, N., "Konaklama Yapıları", Derleme çeviri, Fred Lawson, ÇEVRE, Sayı 6, Kasım-Aralık 1979, Sa. 12-21. Sözlük Maddeleri - Derlemeler Esin, N.,"Tipoloji", "Yararlılık", "Değer", (Sözlük Maddeleri), Eczacıbaşı Sanat Sözlüğü, Dr. Nejat Eczacıbaşı Vakfı, İstanbul, Yayın Yönetmeni: Z. Kınık, 1998. Esin, N., “RIBA” (Sözlük Maddesi), Eczacıbaşı Sanat Sözlüğü, Dr. Nejat Eczacıbaşı Vakfı, İstanbul, Yayın Yönetmeni: Z. Kınık, 1998. 7.5 Ulusal bilimsel toplantılarda sunulan ve bildiri kitabında basılan bildiriler Vardar,M., Esin, N., “Geçmişten günümüze İstanbul’un mega projelerine yerbilimsel bakış”, İstanbul’un Jeolojisi Sempozyumu 4, Jeolojik Açıdan Mega Projeler, Bildiri Kitabı Istanbul 2014. Esin, Nur, "Mimarlık Eğitiminde Akreditasyon: Tartışmalı Konular Üzerine yeniden Düşünelim", Mimarlık, 376, Mart-Nisan 2014, sa. 31-36. Küçükdoğu,M.Ş., Alioğlu,F., Dostoğlu,N., Esin,N., Türkçü,Ç., Coşkun,N., Enginöz,E.B., Arslan,M.E., “Mimarlık Bölümü Açılması ve Sürdürülmesinde Aranacak Asgari Koşullar Üzerine Bir Araştırma”, Mimarlık Lisans ve Lisansüstü Eğitimi Çalışma Grubu, Mimarlık, 50.yıl özel sayısı, Sayı: 374, Kasım-Aralık 2013, Sa. 60-68. Esin, N., “Mimarlık Eğitiminde Denetim” TOL Mimarlar Odası Kayseri Şubesi Mimarlık Kültür Dergisi, Yıl:11, Sayı:11, Bahar 2013, Sa. 5-10. Yılmaz, B., Esin,N., “Türkiye İçin Yeşil Bina Performans Kriterlerinin Ve Ağırlıklarının Belirlenmesi”, Serie A: Architecture, Planning, Design (Doktora makalesi), ITU Dergisi/a, pp. 2012. Hatipoğlu,P., Esin,N., “İnsan-Merkezli Akıllı Binalar İçin Bir Tasarım Aracı”, Serie A: Architecture, Planning, Design. (Doktora makalesi), ITU Dergisi/a, pp. 2011. Atalay,N., Esin,N, “Kent Meydanına Kamusallık ve Estetik Çerçevede Eleştirel Bir Yaklaşım”, Serie A: Architecture, Planning, Design. (Doktora makalesi), ITU Dergisi/a, pp. 2011. Esin,N., “Sürdürülebilir Tasarım ve Mimarlık Eğitimi”, Mimar.ist, Sayı 41, Güz 2011, Sa.41-45. Esin, N.,“Sürekli Mesleki Gelişim Merkezi-SMGM Araştırması Ve Sonuçları Üzerine Bir Değerlendirme” Mimarlık, Kasım 2011. Esin,N., “Mimarlık ve Eğitiminde Yaşamsal Dönüşümler”, Meslek Ortamı, 23. Uluslararası Yapı Yaşam Kongresi, 24-26 Mart 2011, Bursa, Uludağ Üniversitesi. Olcay (İnceoğlu), Yeliz, Esin,Nur, Toplu Konut Üretiminde Kullanıcı Tatmini Yönelimli Bir Veri Toplama Modeli: Kalite Fonksiyon Yayılımı, Doktora Makalesi, ITU Dergisi/a Mimarlık, Planlama ve Tasarım, Ocak 2010. Esin, Nur, “Mimarlık ve Eğitiminde Geleceği Kavrayabilmek: Küresel İklim Değişikliği, Mimarlık Hizmetlerinde Bütünleşme (IP), Yeni Yazılımlar (BIM) ve Diğer Bazı Şeyler”, Güney Mimarlık, TMMOB Mimarlar Odası Adana Şubesi Dergisi, Sayı 1. Eylül 2010, Sa.60-62. Esin, N., “Sürekli Mesleki Gelişimi Yeniden Yorumlamak”, SMGM Çalıştayı 2, SMGM Uygulamalarında Yeni Arayışlar 2009), 16 Ocak 2008, İTÜ İstanbul, 2009, pp. 7-21 Esin, N., “Değerlendirme: Mimarlıkta Lisans ve Lisansüstü Eğitimi”, Mimarlık ve Eğitimi Forumu III, Mimarlık Eğitimi Yeniden Yapılanırken, 7-9 Aralık 2005, TMMOB Mimarlar Odası, Nisan 2006. sa. 73-77 ve 96-97. Vardar, M., Esin, N., “Kentleşme Sürecinde Mühendislik ve Mimarlık Eğitiminin Ana Hedefleri ve Beklentiler”, , , II.Ulusal Mühendislik Kongresi Bildiri ve poster Kitabı, Editör: Vural Evren, 12. Mühendislik Dekanları Konseyi, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Zonguldak 2006, ss. 129-140. Saygıcı, H. S., Esin, N., Konut Sunumunda Yeni Yaklaşımlar: “Üst gelir grubu konut yerleşimleri “yeni” neler sunuyor?”, Konut Değerlendirme Sempozyumu, İTÜ Mimarlık Fakültesi, Baskı Atölyesi, 2005, s.7-18. Pulat, Gökmen, G., Esin, N., Ok, V., Özsoy, A., “Toplu Konut Çevrelerinde Açık Mekan Yaşantısı ve Kalite: Bir Yeniden Değerlendirme”, Konut Değerlendirme Sempozyumu, İTÜ Mimarlık Fakültesi, Baskı Atölyesi, 2005, s. 61-70. MİM-ED, “Akreditasyonda Farklı Sistemler” Mimarlık Eğitimi Kurultayı Bildirileri, Yıldız Teknik Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi ve TMMOB Mimarlar Odası, Yıldız, İstanbul 2001. (MİM-ED Mimarlık Eğitimi Derneği Y. Kurulu Üyeleri İle birlikte hazırlanmıştır). Altaş (Esin) N., Arı, H., “Mimarlık Mesleğinin Çok Disiplinli Boyutu ve Eğitime Yansımalarının İrdelenmesi”, Mimarlık ve Eğitimi Forum I: Nasıl bir Gelecek?, Bildiriler, (Eds. M.E. Çakırkaya, A.İnceoğlu, N.Paker),19-21 Nisan 1995, İTÜ Mimarlık Fak.ve EAAE, Cenkler Matbaası, İstanbul, 1995, Sa.215-221. Altaş (Esin) N., “Toplu Konutlarda Çevre Kalitesinin Denetimi: Yönetimsel Boyut”, Mimari ve Kentsel Çevrede Kalite Arayışları Sempozyumu Bildirileri, 5-7 Haziran 1995, İTÜ Çevre ve Şehircilik Uyg-Ar Merkezi ve Mimarlık Fakültesi, İstanbul (Eds. N. Esin Altaş, Ö. Ertekin, E. Eyüboğlu, N. Zeren Gülersoy, M. Kavaklı, A. Tezer), Cenkler Matbaası, İstanbul, 1995, ISBN No. 975-561-056-1, Sa.200-205. Tasarım Stüdyosu I Grubu (N.Esin Altaş, H.Arı, .... vd.), “İlk Yıl Mimari Tasarım Stüdyosu Deneyimi”, Mimari Proje Dersinin Sorgulanması (Eds Z. Abalı, E.Çil), Seminer, 9 Aralık 1994, Bilgisayar Ortamında Tasarım Dalı, Y.T.Ü. Mimarlık Fakültesi, Yayın No. MF-MİM 94.071, Y.T.Ü. Mim. Fak. Baskı İşliği, 1994, Sa. 73-78 Gülersoy (Zeren), N., Özsoy, A., Esin, N., "Yüksek Binalarda Biçimlenme ve Çevre İlişkilerinin Değişimi", Yüksek Yapılar I. Ulusal Sempozyumu Bildirileri, İTÜ Mimarlık Fakültesi, İstanbul, Kasım 1989, Sa.63-66. Esin, N., Özsoy, A., "Toplu Konutlarda Mekân Kullanım Özelliklerinin Değerlendirilmesi: Ataköy Örneği", Ataköy Toplu Konut Uygulamalarının Değerlendirilmesi Paneli, Eds. A.Özsoy, N.Esin, G.Pulat, İTÜ Mimarlık Fakültesi, İstanbul, Ağustos 1989, Sa.57-66. Özsoy, A., Esin, N., "Küçük Konutlarda Mekân Kullanım Özelliklerinin Değerlendirilmesi, Ataköy Örneği", Toplu Konutta Mekân Standartları Paneli Bildirileri, Ed. N. Bayazıt vd., Yapı Araştırma Merkezi, İstanbul, Mayıs 1987, Sa. 98-103. Esin, N., "Tasarlamada Karar Verme Sürecine Davranışsal Yaklaşım", Tasarlama I. Ulusal Kongresi Bildirileri, Ed.N. Bayazıt ,N.Esin vd., İTÜ Mimarlık Fakültesi, Baskı Atölyesi, İstanbul 1982, Sa.5.33-5.36. 7.6 Yazılan ulusal kitaplar veya kitaplarda bölümler Araftaki Kent: İstanbul için Kentsel Mimari Açılımlar, Ed. Nevbahar Atalay, Okan Üniversitesi Yayını, ISBN:9786055899561 2020 (içinde iki makale): Esin, N. “Kentin Kalbindeki Varoşlar: İstanbul Şişli Örneği Üzerinden Kendiliğinden Dönüşüm Dinamiklerini Anlamak” sa 79-94 Esin,N. “İstanbul’da Yaşamak-Kent Psikolojisi Ve Mega Kentin Yarattığı Patolojiler” sa. 131-156 Esin, N., Architectural Education in (2009), Architecture in Turkey, Anon. Turkish Chamber Of Architects, Ankara, 2009, 2010 revized edition. pp.35-48. (İngilizce ve Türkçe yayımlanmıştır) Anon, XXI Mimarlık Okulları Bölüm Başkanları İletişim Grubu MOBBİG Toplantısı (oturumların bant çözümü), 12-14 Ekim 2005, İstanbul Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, TMMOB Mimarlar Odası, Fotokopi Baskı, Mayıs 2006. Esin, N., “Panel Sunuş Yazısı” UIA Panel, 2005 TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Şubesi Yayını Esin, N., “Yaşama Egemen Kavramlar ve Tasarlama Eğitiminin Yeniden Sorgulanması Üzerine”, Mimarlık Eğitiminde Tasarım Stüdyolarına Farklı Yaklaşımlar, Eds. Hikmet Gökmen, Dürrin Süer, Mimarlar odası İzmir Şubesi Yayınları, İzmir, Aralık 2003, sa.1-8. Altaş,N.E., Mimarlık Bürolarında Kalite Yönetimine Doğru, YEM E-Yayını, 2003.http://www.yapitr.com/mimarlik Altaş (Esin), N., “Dekonstrüktivizm”, Mimari Akımlar II, YAPI dan Seçmeler: 9, YEM Yayın, Sa.49-59, 1996. Esin, N., "Arthur Dyson” (Çeviri, Mark Hammons), Çağdaş Mimarlar, YAPI dan Seçmeler: 6, Birinci Baskı, YEM Yayın, , Sa.42-60, Mayıs 1995. 8. Projeler 8.1. Mimari Projeler - Mesleki Etkinlikler Anafartalar, İki Şubeli Temel Eğitim Okulu, Tasarım ve Uygulama Projeleri, Arıköy Konut Yapı Kooperatifi, İstanbul. (A. Özsoy, G. Çağdaş, G.P. Gökmen ve F. Erkök ile birlikte) 2002-2003. Bir Şubeli Sekiz Yıllık Temel Eğitim Okulu Avan Proje Aşaması, A. Özsoy, G. Çağdaş, G. Pulat Gökmen, F. Erkök ve L. Aras ile birlikte. 1997. Sakarya Valiliği, Vilayet Binası Yanı Meydan Düzenlemesi, Döner Sermaye Projesi, İTÜ Çevre ve Şehircilik UYG-AR Merkezi, İstanbul (N. Esin). 1989. İTÜ Makina Fakültesi, Öğretim Üyeleri Lokali ve Öğrenci Kantini Dekorasyon Projeleri, İTÜ Mimarlık Fakültesi Dekanlığı görevlendirmesi (N. Esin, S. Erselcan). 1985 Side Turtes Turistik Tesisleri, Mimari Programlama ve Ön Proje aşamalarında çalışmaların organizasyonu ve tasarım çalışmalarına katılma (Proje Müellifi Mimar H. Arslanoğlu). 1984. Mimari Proje Yarışmaları İTÜ Türk Müziği Konservatuarı Mimari Proje Yarışması, İTÜ Rektörlüğü, İstanbul, İkincilik Ödülü (A. Özsoy, G. Çağdaş, N.E. Altaş).1994. İzmit Kıyı Şeridi Düzenlemesi Proje Yarışması, İzmit Belediyesi, Mansiyon (İ. Acaroğlu, E. Acaroğlu, Y. Öztan, B. Denel, H. Berk, C. Berk, N. Esin).1975. 8.2. Bilimsel Araştırma Projeleri – Raporları Çağdaş, G., Kavaklı Thorne, M., Altaş, N.E., Özsoy, A., Tong, H., Sanal Ortamda Uzaktan Etkileşimli Mimari Tasarım Eğitimi, DPT Projesi, İstanbul 2007 (N. Esin Katkı Payı: %20). Eren Demirel, Ç., Esin, N., Çağdaş, G., Erdem, A., Yüksek Binaların Bölgesel uygulamaları için Kent Yaşamının Kalitesini Yükseltmeye Yönelik Bir Değerlendirme Modeli Önerisi: İstanbul Örneği, Araştırma Raporu, İTÜ Araştırma Fonu, İstanbul, Eylül, 2004. Altaş (Esin), N., Mimari Proje Bürolarında Tasarım Sürecinde Kalite Denetimi Araçlarının Araştırılması”, İTÜ Araştırma Fonu, Proje No: 634, İstanbul, Mart 1996. Özsoy, A., Altaş (Esin), N., Ok, V., Pulat, G., Toplu konutlarda Davranışsal Verilere Dayalı Nitelik Değerlendirilmesi, TUBİTAK, INTAG Proje No. 102, 1995. Altaş (Esin), N., Özsoy, A., Toplu Konutlarda Büyüklük, Değişme ve Esneklik Analizi, İTÜ Çevre ve Şehircilik UYG-AR Merkezi, İstanbul, Ocak 1993 Akın, Ö., Esin, N., Uluoğlu, B., Design Management and the Quality of Architectural Services in the International Context, Results of the Pilot Survey and İstanbul Workshop, NSF Project Progress Report Two, İstanbul, April 1991. Özsoy, A., Esin, N., Toplu Konutlarda Tasarım-Yapım Sistemi-Mekân Kullanımı Etkileşiminin Araştırılması, İTÜ Çevre ve Şehircilik UYG-AR Merkezi, İstanbul, Mart 1988. Esin, N., Türkiye’de Mimari Proje Uygulamasında Faktör Analizi Yardımıyla Tasarlamada Karar Verme Durumunun Belirlenmesi, Doktora Araştırma Projesi Raporu, TÜBİTAK, Mühendislik Araştırma Grubu, Prj.No.583. İstanbul, Aralık 1984. Disiplinlerarası Çalışmalar: İnceleme, Araştırma, Öneri Geliştirme Raporları İTÜ-ENVİS Çalışma Grubu: Kırmızı Çamur Barajı İslah Çalışması: Vardar,M., Karagüzel,R., Güney,A., Zanbak,C., Bozkurtoğlu,E., Demiroğlu,M., Koçak,C.,Şans,G.; Atık Suların Geri Kazanımı ve Kullanımı: Orhon,D., Sözen, S., Yağcı,N., Karaca,C.; Sonlandırma ve Rehabilitasyon Çalışması: Esin, N., Yıldızcı,A.C., Başer,B. Seydişehir Eti Alüminyum A.Ş. Sürdürülebilir Çevre Yaklaşımı Doğrultusunda I.Kırmızı Çamur Barajının İslahı, Atıksuların Geri Kazanımı ve Kullanımı, Sonlandırmaya Yönelik Sonuç Raporu, İstanbul, Şubat 2013. Vardar, M., Karagüzel, R., Orhon, D., Sözen, S., Esin, N, Yeşil, A., Yıldırım, M., Yıldızcı, A.C., İstanbul Büyük Şehir Belediyesi İstanbul’un Kentsel Gelişim ve Dönüşüm Planlamasında Çevresel Etkiler Dikkate Alınarak Agrega İhtiyacının Karşılanması ve Yıkıntı Atıklarının Değerlendirilmesi Araştırma Raporu, Ekim 2012. Vardar, M., Avcı, İ., Karagüzel, R., Esin, N., vd., “Küre Bakır İşletmesi Atık Barajı Geliştirilebilirlik Ve Çevresel Risk Değerlendirmesi”, İTÜ Maden Fakültesi, Uygulamalı Jeoloji, Mühendislik Jeolojisi ve Kaya Mekaniği-MJKM Çalışma Grubu, İnceleme Raporu, Kastamonu Valiliği, Haziran 2010 (Etibakır A.Ş için hazırlanmıştır). Vardar, M. Esin, N., vd., “Darıca, İzmit, Değirmentepe Ocakları Kuzeyinde Yeralan Eski Döküm Alanının Rehabilitasyonu” – Rapor İTÜ Maden Fakültesi Vakfı (Aslan Çimento AŞ için hazırlanmıştır), İstanbul Mayıs 2006. Vardar, M., Esin, N., “Toplu Konut Projesi- Batı Duvarı, Dınyepropetrovsk-Ukrayna, Jeolojik ve Jeoteknik Rapor”, İstanbul Teknik Üniversitesi, Ağustos 2005 (Gülsan İnşaat Sanayi AŞ için İngilizce ve Türkçe olarak hazırlanmıştır). Vardar, M., Esin, N., Çekirge, N., Çıracı, M., Çıracı, H., “Yalova Kent Planlaması Ön Değerlendirme Raporu”, İstanbul Teknik Üniversitesi, Kasım 2004 (Yalova Belediyesi için hazırlanmıştır). Esin, N., Özsoy, A., İstanbul Kozyatağı Bölgesi Toplu Konut Alanı İnceleme Raporu, İTÜ Mimarlık Fakültesi, 1987, MESA Mesken Sanayii A.Ş. için hazırlanmıştır. Yüksek Lisans Tez Araştırması Projeleri Bilgütay, B., “Mimari Tasarım Bürolarında, Tasarlama Sürecinde İletişimin Tasarlama Kalitesine Etkisi”, Tez Yürütücüsü: Nur Esin Altaş, Destekleyen Kuruluş: İTÜ Araştırma Fonu, Proje No: Amacı: Mimarlık Bürosunda derinlemesine inceleme ile, iletişim problemlerinin tasarlama kalitesi üzerindeki etkilerinin araştırılması, 1997-1998 (Katkı Payı: %5). Akıner, İ., “Orta ölçekli Mimarlık Büroları için Kalite Güvence Sistemi Modeli Geliştirilmesi, Tez Yürütücüsü: Nur Esin Altaş, Destekleyen Kuruluş: İTÜ Araştırma Fonu, Amacı: İki büronun deneyimleri incelenerek, bir çerçeve model oluşturulabilirliğinin araştırılması. 1997-2000. (Katkı payı: %5) Cansever, E., “Türkiye'de Mimarlık Bürolarında Kalite Yönetimi Uygulamalarının İrdelenmesi, Tez Yürütücüsü: Nur Esin Altaş, Destekleyen Kuruluş: İTÜ Araştırma Fonu, Amacı: Türkiye’deki kalite yönetimi uygulayan iki büronun eleştirel bir bakışla incelenmesi 1998-2000 (Katkı payı: %5) Özcan, İ., “Change of tendencies in tourism and design principles of holiday villages’ outdoor spaces”. Tez Yürütücüsü: Nur Esin Altaş, Destekleyen Kuruluş: İTÜ Araştırma Fonu, Amacı: Turizm sektöründe değişimin etkileri, eko,soft,vb. yeni turizm anlayışlarının irdelenmesi ve bir tatil köyünde yapılan soruşturma ve tespitlerle varolan tesislerde değişim olgusunun irdelenmesi, 1998-2000 (Katkı payı: %5) 9. İdari Görevler Tamamlanan İdari Görevler Okan Mimarlık Bölüm Başkanlığı, 2016-2018 Mimarlık Bölümü Başkanlığı İTÜ Mimarlık Fakültesi, 2005-2007. Bina Bilgisi Anabilim Dalı Başkanlığı, İTÜ Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü,1998- 2000. Dekan Yardımcılığı (Öğrenci İşerinden Sorumlu), İTÜ Mimarlık Fakültesi, 1995-1997. Mimarlık Bölümü Başkan Yardımcılığı, İTÜ Mim. Fak., 1988-1991. İTÜ Rektörlüğü Senato Lisans Eğitim Komisyonu Üyeliği (2001-2004, 2004-2008) Fakülte Yönetim Kurulu Üyeliği (İTÜ Mim. Fak), Profesör Temsilcisi (2001-2004), Doçent Temsilcisi, (iki dönem 15.11.1991 ve 20.11.1994) Y. Doçent Temsilcisi (1989-1991) İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Mimarlık Anabilim Dalı, Mimari Tasarım Lisansüstü Programları Koordinatörü (4.7.2002-2005) İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Yönetim Kurulu Üyeliği, (üç dönem, İTÜ Senatosu Kararı, 1999-2001, 2001-2004, 2004-2005) İTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdür Yardımcılığı ve Kurul Üyelikleri (11.Mart 2003) İTÜ Çevre ve Şehircilik UYG-AR Merkezi Müdür Yardımcılığı (4.1.2001-2010) İTÜ Çevre ve Şehircilik UYG-AR Merkezi Yönetim Kurulu Üyeliği (İki dönem, 8.12.1996 günlü İTÜ Senatosu Kararı ve 4.1.2001 günlü İTÜ Senatosu Kararı-2010. İTÜ Çevre ve Şehircilik UYG-AR Merkezi, Mimari Tasarım Birimi Yürütücüsü (9.9.1993 günlü Merkez Yönetim Kurulu Kararı. İTÜ Bina Yapımı ve Yönetimi Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyeliği ( 4.12.1997 günlü İTÜ Senatosu Kararı) İTÜ Yapı Araştırma Merkezi, Yönetim Kurulu Üyeliği , İki Dönem (2.6.1994 günlü İTÜ Senatosu Kararı ve 30.7.1998 günlü İTÜ Senatosu Kararı. Profesyonel pozisyonlar: SMGM Başkanı, TMMOB Mimarlar Odası Sürekli Mesleki Gelişim Merkezi SMGM (2008-2010) MİAK Başkanı, TMMOB Mimarlar Odası, Mimarlık Akreditasyon Kurulu, 3. dönem (2008-2014) Program Koordinatörlüğü İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Mimarlık Anabilim Dalı, Mimari Tasarım Lisansüstü Programları Eş Koordinatörü (2002-2005, 2007-2010) İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Mimarlık Anabilim Dalı, Mimarlık (Tezsiz) Lisansüstü Program Koordinatörü (2005-2007) Dergi Yayın Etkinlikleri – Yayın Yönetmenliği İTÜ Dergisi ARI Mimarlık Yayın Yönetmeni (Ekim 2005-2012 dergi kapandı) Mimar.ist Dergisi Yayın Kurulu Üyeliği (2006-devam ediyor) Arkitekt Dergisi Bilimsel Kurul Üyeliği (2009- devam ediyor) 11. Ödüller Aşağıdaki Kuruluşlar tarafından çeşitli defalar araştırma projesi desteği almıştır: (Araştırmalar Bölümüne bakınız) NSF National Science Foundation , A.B.D. TÜBİTAK, Mühendislik Araştırma Grubu, Ankara İ.T.Ü. Araştırma Fonu, İstanbul DPT, Ankara 12. Emeklilik öncesinde İTÜ de son iki yılda verilen lisans ve lisansüstü düzeydeki dersler Lisans Mimari Proje studyoları (Çeşitli yarıyıllar), Bitirme Ödevi Çalışmaları jüri üyelikleri Yüksek Lisans-Doktora (İTÜ) Mimarlıkta Psikoloji (A.Özsoy ile birlikte), Kent Mimarlığı,Peyzaj Mimarlığında Kalite Araştırmaları(A.Özsoy İle birlikte) 2010-bugüne OKAN Üniversitesi Mimarlık Bölümünde verilen dersler Lisans: Temel Tasarım, Basic Design Türkçe ve İngilizce Stüdyoları Lisans Üstü Doktora Dersleri: Analysing Design, Architecture and Psychology, History of Spatial Perception, Introduction to Architectural Design, Research Methods, Social Survey Techniques, Seminar Hobilerim (gelip giden ilgilerim) Amigurumi bebek yapma Doğal Taş dizili takılar üretme Resim ve çeşitli boyama çalışmaları Şiir yazma

7 Mart 2010 Pazar

İçinizdeki Deha 1- Küçük Beden

Tüm canlıların zekâsının keşfi
Frank T. Vertosick Jr, 2008.


Vertosick Jr, Pennsylvania Neurosurgical Society kurucu üyesi, American College of Surgeons üyesi, Çeviren Selma Çetinçift Doğan, Ledo Yayınları 18, 2008.


Vertosick Jr., bir cerrah ve bu kitapta, canlı sistemlerle ilgilenen bir kişi olarak, doğaya ve zekânın anlamına dair yazıyor. Mikrobiyal zihinden hareketle süper organizmalara doğru derinleştiriyor. Bu çeşitli ölçekteki organizmalarda zekâyı tanımlıyor. Yazısına Nietzsche’ den bir alıntı ile başlıyor:

Ve bu sır hayatın kendisi ile konuştu bana göre:
“Bak!” dedi hayat “ben sonsuza dek o kendini aşması gerekenim.”
–Friedrich Nietzsche, Thus Spake Zarathustra, 1883.-


Mikrobiyal Zihin
Genetik seviyede bütün hayat aynı dili konuşur. Kendimize ait genlerin çoğunun diğer türlerde “arazi testi” yapılmıştır ve bizim kromozomlarımıza virüslerce taşınmıştır. Gen mutasyonunu açıklıyor.


Bakteriler arasında o kadar çok genetik bilgi değişimi vardır ki, mikrobiyal alemde “türler” kavramının tamamı anlamının çoğunu yitirmektedir. Sa.29
İnsan başarısı bilginin gelişigüzel karşılıklı değişimine dayanmaktadır; bu karşılıklı değişim sisteme doğrusal olmamayı getirdi ve insan bilgisinin doğrusal yerine katlanarak büyümesine izin verdi.

… genellikle doğrusal olmamak sisteme büyük karışıklık getirir.
… doğrusal olmayan sistemleri anlaşılması güç yapan aynı karışıklık, ayrıca onları işlerin yapılması için adeta sihirli bir beceriyle donatır. İnsan beynini de içeren her ilginç makine doğrusal olmayan davranışa dayanmaktadır.


Birbirleriyle etkileşen doğrusal olmayan varlıkların gruplarında ortaya çıkan karışık davranışlar ayrıca beliren özellikler olarak adlandırılır. Sa. 31
Bakterilerde evrimleşme işleminin de evrimleştiğini görmekteyiz, ama bu bir sürpriz olmamalı; evrim yaşayan işlemlerin her halini geliştirmeyi hedefler, buna kendileri de dahildir.
(Nietzscche’yi hatırlayın: “Bak!” dedi hayat “ben sonsuza dek o kendini aşması gerekenim.”)


Evrimin geleneksel görüşü hala doğrudur, ama sadece birinci dereceden işlemleri temsil eder; genetik değişimin tamamen doğrusal şeklini. Milyarlarca yıldan sonra, bakteriler doğrusal evrimlerine hipermutasyon, karşılıklı gen değişimi ve hücreler arası işaretleşme gibi yüksek seviyeden bileşenler eklemeyi öğrendiler.
Başarılarının anahtarı iletişimdir; çünkü iletişim, tıpkı insan iletişiminin bilgiyi katlanarak ortaya çıkarması gibi, bakterilerin de değişimi katlanarak meydana getirmesine olanak verir.

Ve şimdi Darwinci adaptasyonun iletişim kuran networklerle sergilenmesine bir ad veriyoruz: Zekâ.


Genetik adaptasyonun modern görüşü sadece bireylerarası rekabeti değil, işbirliğini de göz önüne almalıdır. (teknik olarak, rekabet de işbirliğidir; negatif işbirliği ve bu rekabeti iletişimin yararlı bir şekli kılar.) … Sinir hücreleri hem bir diğeriyle rekabet eder hem de işbirliği halindedir. Sa 40-41.
… bu destandaki genler, enzimler ve bakteriler çok daha büyük toplumsal mekanizmanın, mikrobiyal zihnin çark dişlileridir.

Bağışıklık zekâsı
Mikrop hafızası beynimizde değildir, bunun yerine bağışıklık sistemi denilen alternatif bir canlı bilgisayar formu ile tamamen değişik bir tür beyinde yer alır. Bağışıklık sistemi, vücudun dokuları arasına yayılmış milyarlarca akyuvardan oluşan çok büyük, şekli olmayan bir organdır. Bağışıklık sistemi bizim küresel mikrobiyal zihne yanıtımızdır; mikroskobik âlemde dolaşırken bize hem bir tercüman hem de koruma görevlisi olarak hizmet verir.

Mikrobiyal zihin gibi, bağışıklık sistemi de farklı gerçekleri kaydedip hatırlamaktan daha fazlasını yapmalıdır; ayrıca geçmiş deneyimlerden tahminde bulunmalı ve yeni durumlara bu deneyimleri bir rehber olarak kullanarak tepki vermelidir. Sa.54.
Bağışıklık sistemi kalıpları öğrenir ve sonra kalıpların tanınmasını kullanarak yeni tehditlere karşı zeki tepkiler vermede ustalaşır.

Bizlerin hayatın motivasyonunu değişik bir yolla gördüğümüzü öneriyorum ve canlıların hayatta kalmayı değil sosyalleşmeyi aradıklarını kabul ediyorum. Bu bağlamda, sosyalleşmeyi, beliren davranışlar gösteren kaynaşmış bir gruba dahil olmak üzere bireyin arzusu olarak tanımlayacağım. Hatırlayın ki beliren davranışlar, bir toplumdaki üyelerin sinerjik etkileşimlerinden adeta sihirli bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Sa. 56

Beliren davranışın kısmen hayret verici bir örneği de insan bilincidir. Sa. 57. …bilinç bir diğerine bağlı olan milyarlarca nöronun kesinlikle doğru yolda “belirmesi”dir. Beyin şekilsiz gözükebilir ama gerçekten girift örgülü bir toplumdur. Doğru beliren özellikleri gösterebilmek için –bakteriler, nöronlar ya da insanlar tarafından kurulmuş olsun- bir toplum basitçe parçalarının toplamından daha fazlası olmalıdır.

Gelin bu bulgu ve düşünceleri stüdyo uygulamasına aktaralım; stüdyonun yüz yüze ortamını haklı kılacak birkaç türlü yansımasını görüyorum. Birincisi, bireylerin sinerjisi ile çeşitli davranış örüntülerinin “belirdiği” doğurgan bir ortam olması durumudur. Bu saptama stüdyonun potansiyelini fark etmemize yardımcı olur. Bu ortamı rahatlıkla yaratıcı bir tasarlama ortamına dönüştürmek ya da tasarlama becerilerini engelleyici bir ortama dönüştürmek aynı biçimde mümkün görünüyor. Beyin fırtınası teknikleri, karşılıklı tartışmalar, eleştiriler tümü bu amaca yönlendirilebilir, ancak bu yönelişin yöntemini çağdaş biçimde yeniden tanımlamak gerekecektir. Çünkü Vertosick’in söylemiyle

İnsan başarısı bilginin gelişigüzel karşılıklı değişimine dayanmaktadır; bu karşılıklı değişim sisteme doğrusal olmamayı getirdi ve insan bilgisinin doğrusal yerine katlanarak büyümesine izin verdi. …genellikle doğrusal olmamak, sisteme büyük karışıklık getirir. … doğrusal olmayan sistemleri anlaşılması güç yapan aynı karışıklık, ayrıca onları işlerin yapılması için adeta sihirli bir beceriyle donatır.


İşte stüdyoda bu beceriyi ortaya çıkarmalıyız. Önceki stüdyo uygulamalarında doğrusal, sıralı düşünmeyi eğitim modeli olarak tanımlayan metotlar kullandık. Bugünkü bilgi düzeyimiz doğru davranmadığımızı gösteriyor. İnsan zihni de insanların oluşturduğu topluluğun kolektif zihni de bu şekilde hareket etmez. Bu yaklaşımın işin doğasına aykırı olduğunu öğrendik. Esnek yapı, bulutsu bir doğurgan durum yaratıcılık eğitimi için daha elverişli koşullar sunuyor. Bu konuyu bir kez daha ele alacağım: Gary Small ve Gigi Vorgan’ın Modern Beynin Evrimi: E-Beyin, 2008 kitabını irdelerken.


Bu düşüncelerin stüdyodaki ikinci tür yansıması ise, bu ortamda bireylerin zekâlarından bağımsız, ancak onların bir türevi (uzantısı) olarak, bir tümel zekânın- bilincin- ortaya çıkmasıdır; birlikte bir dil oluşturduğumuz, bu dille iletişim kurduğumuz, birbirimizi anladığımız, dışarıdan gelen uyarılara bu zekâ ile tepki verdiğimiz, tek vücut davranan bir tümel topluluk –toplumsal kimlik, toplumsal benlik- Stüdyo paylaşımcıları arasında beliren davranışın örüntüleri .

Hatırlayın ki beliren davranışlar, bir toplumdaki üyelerin sinerjik etkileşimlerinden adeta sihirli bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Vertosick Jr. Sa. 56. Beliren davranışın kısmen hayret verici bir örneği de insan bilincidir. Sa. 57. …bilinç bir diğerine bağlı olan milyarlarca nöronun kesinlikle doğru yolda “belirmesi”dir.

Diğer yandan, bu topluluk içindeki ortam bireylerin rekabet ettiği ortamdır. Bu da bireysel zihni ve bilinci geliştirir, topluluk içinde daha … (yaratıcı, yönetici, sevilen, sayılan, eğlenceli vb) olmak için birey bilinci rekabete girer ve kendini geliştirir.

Genetik adaptasyonun modern görüşü sadece bireylerarası rekabeti değil, işbirliğini de göz önüne almalıdır. (teknik olarak, rekabet de işbirliğidir; negatif işbirliği ve bu rekabeti iletişimin yararlı bir şekli kılar.) … Sinir hücreleri hem bir diğeriyle rekabet eder hem de işbirliği halindedir. Vertosick Jr., Sa 40-41.

Yine ana metne dönelim, bakalım stüdyolarımız ve yaratıcı beyin hakkında başka neler farkedeceğiz.


… bilinçli bir insan elde etmek için insan beynindeki sosyal yapı tanımlanmış bir mimariyi takip etmelidir. Ve bu mimari –bütünü oluşturan nöronları bir araya bağlayan “kablo şeması”- sinirsel toplum için bir tasarıyı meydana getirir ve bir beyinden ortaya çıkan beliren özellikleri tanımlar. Genel bir mantıkla, zekâ ve bilinç, geniş bir grubun mimarisinden gelen tamamen beliren sosyal özelliklerdir. Canlı sistemler arasındaki fark, derece farkına dönüşmektedir.; prensip farkına değil. Sa. 57.

Rekabet ve işbirliği bu toplumun içinde birlikte vardır. …beyinde nöronlar öğrenme işlemi sırasında rekabetçi şekilde diğer nöronları engeller. Pozitif ve negatif kuvvetlerin dinamik etkileşimleri gerçek bir toplumu kararlı tutar ve beliren davranışlarında ustalaşmalarına yardım eder.


…Makromoleküllerin eski balçıklardaki yoğunlaşmasından World Wide Web deki modern zihinlerin amalgamına dek, hayat ebediyen bağlanır ve genişler. Sosyalleşme ihtiyacı genlerin varlığından önce gelmiştir, genlerin kendileri sosyalleşme işleminin bir ürünüdür. …Hayat sadece hayatta kalmak değildir, o her zaman yeni özellikler göstererek büyümekte ve karmaşık duruma gelmektedir.

Şu anda sahip olduğum genler doğarken bana kalıtımla geçmiş olanlardan farklı mıdır? Evet, en azından bazıları farklıdır. Evrim ayrıca kana susamış bir rekabettir, sadece en uygun genetik çeşitlerin ayakta kaldığı, hayatta kalmak için ölümcül bir savaştır. Ben bunları yazarken içimde bir “en uygunun hayatta kalması” anlaşmazlığı mı çözülüyor? Evet.

İçsel evrim fikri kulağa garip geldiği kadar doğrudur da. Genetik olarak ben kırk beş yıl önceki insan değilim. Ben evrimleştim ya da daha kesin olarak, benim vücudumu ablukaya almış mikrobiyal dünyanın genetik şekillenebilirliğine adım uydurabilmek için, benim bağışıklık sistemim evrimleşti.

Enzim Bilgisayarı
Bu kitabın başlangıcında, tam olmayan bilgi verildiğinde (psikolojide Gestalt), canlıların doğru bir kalıbı tanıması yeteneğini, kalıpların tanınması kavramını tartışmıştım. Kalıpların tamamlanması kolayca networklere gelir; çünkü onlar problem çözmek için çevre görünümü yaklaşımını kullanırlar. Çekici bir vadinin en alt kısmı bir problemin mükemmel çözümünü temsil ediyorsa, bir networkün bu mükemmel çözüme ulaşmak için tamamlanmış bilgiyle başlatılması gerekmez. Başka bir deyişle, vagonun orada sonlanması için bir vadinin en dibine boşaltmamız gerekmez; sadece vagonu vadiye yakın bir yerde boşaltmalıyız ve o kendiliğinden oraya yuvarlanacaktır. Eğer sağlanan mükemmel olmayan bilgi doğru çekicinin yanında networkü başlatmak için yeterli ise network, tepeden aşağı yuvarlanırken boşlukları doldurarak, kendiliğinden doğru çözümle ortaya çıkacaktır. Bir pop melodisinin birkaç notası doğru melodiye yakın olarak beynimi başlangıç durumuna getirmeye yeterlidir; melodinin vadisine inerken, beynim kayıp notaları tamamlayabilir. Kalıpların tamamlanması hafıza ve problem çözmede e-yüzey yaklaşımının beliren özelliğidir.

Her öğrenciye doğruyu (tasarlama yönelimini) basa basa anlatmak gerekmez. Eğer yarı anlaşılmaz biçimde ipuçlarıyla donatırsak ve bu şekilde aktarırsak, kendisi, kendince doğru bir sonuca ulaşacaktır; ki bu da bireylerde olması beklenen, istenen tasarım çeşitliliğini ortaya çıkarır.

Diğer taraftan stüdyodaki proje grubunu bir ağ olarak düşünürsek ve ortak tasarlama süreci deneyimini ele alırsak akla şunlar gelir: Grubun üyelerine istenen problem çözme davranışına yönlendirici başlangıç notalarını aktarabilirsek, ortak tasarlama deneyimlerinde kendiliklerinden bir sonuçta buluşacaklardır. “Ya o ya da bu” durumu yoktur. Eğer görüş farklılıkları varsa iki ayrı sonuca giden iki ayrı ağa doğru bir dönüşüm yaşanır.

… çevre görünümü belli bir zamanda networkün “bildiği” her şeyi temsil eder. Zeki networkler için öğrenme davranışı, geçmiş deneyimlerle çeken vadileri oluşturarak ya da değiştirerek, sürekli olarak çevre görünümü arazisini modifiye eder. Başlangıçta bihaber bir network düz bir görünüme sahiptir. Network deneyim kazandıkça, pek çok çekici havuzunda bu deneyimleri depolamak için görünüm batar ve çıkar. (Bükülmüş evren teması gibi) canlı bir bilgisel çevre görünümü tipik olarak dinamiktir, networkün öğrenmesine cevaben zaman içinde değişmektedir. Bazı durumlarda –beyne bağlanmış olan davranışsal içgüdüler gibi (herhalde motor güdüleri tarif ediyor) – network topografisinin bir parçası önceden programlanır ve bu nedenle daha sonraki modifikasyonlara maruz kalmaz. Sa. 130.

Klonlama ve genetik araştırmalarından elde edilen sonuçları kastederek bu buluşlar bütün şüphelerin ötesinde kanıtlıyor ki bir kas hücresi ve bir nöron arasındaki devasa farklar, ne genetiktir ne de kalıcıdır. Her biri geçici olarak farklı bir rol almakta olan kas hücreleri ve sinir hücreleri, vücut olarak bilinen dikkatle hazırlanmış sahne temsilinde tam anlamıyla, basit bir biçimde aynı hücrelerdir. Bir hücrenin fiili görünümü ve fonksiyonu onun “fenotipini” belirlerken bir hücrenin kromozomal donanımı onun “genotipini” belirler. Farklılaşma bir kuantum olayıdır. Sa. 133. Farklılaşmanın gri gölgeleri yoktur. Ya odur ya da öteki. … bir hücre değişik fenotipik hallerde bulunabilir ama hâlâ aynı hücredir. Hücrenin esas kimliği –genotipi- belirli bir zamanda hücrenin yer aldığı fenotipik vadiden bağımsız olarak aynı kalır. Vücudumun içindeki yaklaşık 100 fenotip (kas, sinir, kemik vb) benim eşsiz tek genotipimin yalnızca farklı sabit halleridir. …Bir hücrenin DNA sı o hücrenin ne şekil alacağına hükmetmemektedir. Sa.135.

Yang ve um
Organik ve inorganik dünyaların her ikisi de benzer doğaya sahiptir ve aynı doğal kanunlara tabidir.
-Leonardo da Vinci, Notebooks, Circa, 1518.


Tüm doğuya özgü felsefelerin temel prensibinin dualizm (ikilik) , yani dünyanın zıt kutuplarının dinamik bir dengesi olduğunu öğrendim. Yang (Kore bayrağında kırmızı, ısının ve tutkunun sembolü) ve Um (mavi, soğukluğun ve durgunluğun sembolü) arasındaki sınır dalgalıdır, düz değildir ve rekabet eden kuvvetlerin daima –değişen ara yüzeyini sembolize etmek için bu şekilde (S şeklinde) biçimlendirilmiştir. Dünya (bu ikilikler) …arasında sabit bir şekilde bölünmüş değildir. Zıtlıklar arasındaki sınırlar sabit bir akış halinde var olur ve bazı durumlarda hiç de kolayca tanımlanamayabilirler. (Kuantumdaki “gri hal yoktur ya orada ya burada” kuralını hatırlayın.)
Dalgalı çizgi dünyamıza nüfuz etmiş belirsizlik ve gürültüyü ifade etmektedir. Sa. 157-158.

Büyüklerin dünyası ile küçüklerin dünyası arasındaki dualizme; kuantum ve yerçekimi dualizmine gönderme yapıyor. Bu ölçekler arasındaki durumu şöyle açıklıyor:
Beliren bir özellik, küçük bir ölçekte etkileşim halinde olan pek çok bireyin toptan hareketinin neticesi olarak sadece büyük ölçekte ortaya çıkar. Hayatı anlamak için belirmeyi anlamalıyız.

Büyük bir grup içinde “beliren davranışlar” iki şekilde saptanır: 1) grubu oluşturan nesnelerin doğası ile ve 2) grup içindeki nesnelerin bir diğeriyle ve dış dünyayla etkileşimi yoluyla.

Grup üyeleri arasındaki etkileşimlerin doğası, grubu beliren bir bütün olarak anlamak için anahtar rol oynar. Vücudumu bireysel hücrelere ayırın ve her hücreyi hayat destekleyici besinle dolu ayrı bir test tübüne koyun. Teknik olarak hiçbir parçam ölmedi; ama ben var olmayı bıraktım. ...Hayatım olarak bilinen mevcudiyet hücrelerin kendileri tarafından tanımlanamaz ama hücrelerin bir arada bağlılığı ile tanımlanır.

Varlıkların nasıl bağlandığı ve nasıl bir diğeriyle etkileşim kurduğu, büyük ölçekte ne şekilde beliren sistemler olacaklarını saptar. … Hayat ve zekânın her ikisi (benim düşünceme göre, ayrılabilir olmayan mevcudiyetler)doğrusal olmayan şeylerden oluşan geniş grupların beliren özellikleridir. Bunların neler olduğu ve nasıl etkileştikleri grubun beliren karakterini saptar. Sa. 162.

İster transistörlerden, ister hücrelerden ya da tüm organizmalardan oluşsun, zeki kümeler karışık bilginin kalıplarını öğrenmeye ve analiz etmeye onları muktedir kılacak bir yolla bağlanmalıdır. Son bölümde böylesi kümelere (bilgisayar alanından gelen terimle) networkler –ağlar- olarak atıfta bulunmaktayım.

Networkler –Ağlar- Genel
· Networklerin neyi nasıl yaptıklarını (ve neden bu kadar temel olduklarını) anlamak için bir network modelini detaylıca keşfedeceğiz. Hopfield (fizikçidir) networkünü.
· Networkler ilerledikçe kendi kurallarını türetirler. Sa.167.
· Networkler yapısal olarak sağlamdır. Büyük bir networkteki tesadüfi nöronsal bozukluk toplam performansı etkilemeyecektir.
· Networkler özellikle kesin değildir. Gürültü ile rahatsız edilebilir. (denge durumu bozulabilir.) sa.176
· Networklerin doğasında yer alan gürültü üretici amaçlar için koşulabilir. (kullanılabilir) sa. 177
· Bir networkteki tüm bağlantılar eşit değildir. (Bağlantı Ağırlık Değerleri farklıdır.)

(i)büyük sayıda, (ii) anında etkileşim kuran, (iii) iki kararlı hali olan (1 ve 0, ya da kuantum halleri) mevcudiyetlerin kümesi bir networkdür. Bu mevcudiyetler her şey olabilirler, bir sinir hücresi ya da bir insan.
· Networkü oluşturan mevcudiyetler arasındaki bağlantılı ağırlık değerleri zamanla sabitlenmez. Her mevcudiyet diğerlerinden bir şeyleri (örneğin fikirleri) alır ve küçük küçük diğer mevcudiyetlere dağıtır. Ve fikirler zaman içinde farklılık gösterir. Bir mevcudiyetin fikri onun kendi deneyimleri ve onun fikirlerini istediği diğer mevcudiyetler tarafından şekillendirilen dinamik bir oluşumdur. (ifadeyi biraz ben de değiştirdim)
Alkış örneğindeki gibi başlangıçta bir konser anındaki tek tük kararsız alkışlar giderek daha kararlı bir tempoya dönüşür. Ağ içinde “beliren davranış” ortaya çıkar.
· Network teorisinde öğrenme, bağlantılı ağırlık değerleri matrisindeki değişimlerle eş anlamlıdır. Canlı zeki networkler- ağlar- harici eğitilmeye yanıt olarak bağlantı ağırlık değerlerini modifiye ederler.

Manyetik kristaller zamanın sonuna dek aynı şekilde etkileşim kuracaklardır ama canlı networkler arasındaki etkileşimler sürekli olarak evrimleşmektedir. Beynimin nöronları arasındaki bağlantılar zamanda bu noktada… şu anda sahip olduklarım değillerdir. Bu kısa cümleyi yazma hareketinin t kendisi kafamın içinde hücreler arasındaki sosyal dinamikleri sonsuza dek değiştirmiştir. Bir network nasıl olur da harici deneyimleri iç- bağlantı ağırlık değerleri değişimine çevirir?

Hebb, nöral devrelerde en sık kullanılan bağlantılar olarak tesir eden hafızaların tekrarlayan eğitimler sırasında pekiştirildiği varsayımında bulundu. Hebb kuralı kronik olarak aktif nöronların beyin içerisinde küçük gruplar ya da sosyal kulüpler kurarak kendi müşterek bağlantılarını sağlamlaştıracaklarını ileri sürmektedir. Network harici bir veri kalıbını öğrendikçe, bu gruplar bu kalıbın dahili görünüm ya da haritasını oluşturmak üzere bir araya gelecektir. (tekrar Gestalt) bir Hebb tarzı network dış dünyayı yansıtan bir şekilde kendini organize eder. Networkü ilk kurduğumuzda ağırlık değerlerini gelişigüzel olarak atarız. (Beynin kullanılan sinaptik bağlantılarının güçlenerek kalıcı belleğe-hafızaya işlenmesi ve kullanılmayan nöral-snaptik bağlantıları ise budanması- silinmesi olgusunu açıklıyor.)
· Her yeni deneyim networkün E-yüzeyini kendi ihtiyaçlarına uyacak şekilde değiştirir.

Sonunda yeni deneyimler eskilerle karışmaya başlayacaktır. Eğer değişik hafıza vadileri çok yakın hale gelirse, network hatalar yapmaya başlayacaktır. İlgiç olarak yeni vadiler E yüzeyde herhangi bir yere zıplamazlar. İki vadinin depoladığı bilgiler ne kadar benzerse, E yüzeyde o kadar yakın olacaklardır. Çok geniş E yüzeyler içerdikleri bilgi tipine göre coğrafi olarak organize edilecektir. Beynimin E yüzeyinin Beatles bölgesinde, beni hatalara eğilimli kılarak melodiler birbirinin üzerine biner onlar karıtırabilirim ama Beatles ile Aeron Coplandı karıştırmam.
· Bir network içindeki hafızanın adresi bir anlama ya da içeriğe sahiptir. Networkler hafızaları o hafızanın içeriğine göre organize ederler.
· Bir networkteki bilgi, networkün bağlantı ağırlık değerleri ile tanımlanan dahili bir enerji çevre görünümü olarak depolanır.
· Networkler kararlı hallerinde kalmayı sever. Sa.281. Bir networkün kararlı bir halden sıçraması bir seferde pek çok şeyin yanlış gitmesine ihtiyaç duyar. Bütün bir organizmayı başka bir kararlı hale –örneğin canlılarda hep beraber başka bir türe- sıçratmak çok daha fazla eş zamanlı değişikliğe ihtiyaç duyar.
· Networkler, dış kalıpları öğrenme işlemi sırasında, nöronlar ve onların bağlantı ağırlık değerleri tarafından oluşturulan iç kalıpları eşleştirerek hatırlar. Karmaşık bir görevi iyi bir şekilde bir kez öğrendiğimizde, onu nadiren tamamıyla unuturuz.

Bu kitap tüm canlı toplulukların network hesaplama paradigması içinde çalıştığını kabul etmektedir; onları evvela canlı yapan şey budur.
devamı gelecek

6 Mart 2010 Cumartesi

ŞEYLERİ BAŞKA TÜRLÜ OKUMAK-ÇOKLU ANLAMLAR

Bükülmüş uzay ve gezegenler - dört boyut
"yerçekimi kuramı" ve Einstein'in "görelilik kuramı"

Bir sebze filesi, çeşitli ölçeklerde uzay-zaman-mekân fikrinin derinliklerini anlamaya, mimarca kavramaya çalışırken karşıma çıktı. Renkli küreler anahtarlık, kolye, dekoratif her türlü şey için üretilmiş ucuz ama sevimli keçe topları. Bu anlama, yeniden okuma ve yorumlama serüveninde onlar da yerlerini aldılar.

Bize fizik öğretmemiş olduklarını anladım. Hatta bize kavramayı da öğretmemişler. Öğretseler de, bu günkü istekliliğimle benimser miydim bilinmez.

Oysa evren kadim, insanın merakı ise eski, kuramlar da öyle...

Önce Newton'la başladık, "yerçekimi kuramı"; sonra Einstein, eski dille "izafiyet teorisi" ya da "görelilik kuramı", "özel görelilik", "genel görelilik"; ardından "kuantum fiziği" ve çeşitli yorumları, ve sonra "sicim kuramı", en nihayetinde "M kuramı" ya da "herşeyin kuramı".

Zaman ve mekân algım, öğrendiğim /gezindiğim kuramdan kurama değiştikçe, nesnelere verdiğim anlamlar da, fizik bilimine verdiğim anlam da değişim geçirdi.

Fizik bilimi bir yana, sebze filesi bundan böyle bükülmüş bir uzay, keçe topları da çeşitli gezegenler, yıldızlar kısaca binlerce gökcisminden birkaçı, her cisim kendi çevresindeki uzayı bükmüş. Birlikte uzayda genişleyerek yol alıyorlar.

Bükülmüş uzaylar-çok boyut (uzamış boyutlar x,y,z ve zaman boyutu dahil 11 boyut)

işin bu denli basit olmadığı sicim kuramı ile belirdi. Evrenin en küçük parçacığının noktasal değil de sicim benzeri boyutlu olduğunu ve sürekli titreştiklerini varsayan bu kuramla boyutların sayısı arttı. Her gün kullandığım banyo lifi girdi sahneye. Hâlâ hoş kokular, bol köpükler saçarak banyo lifi işlevini başarıyla sürdürüyor. Ama ne çok boyutu var! Beyin yapısı gibi girift ve kitapta anlatılan uzayın yapısını andırıyor. Kuantum fiziğinin önerdiği paralel evrenleri, çoklu evrenleri, negatif evrenleri unuttum; kendi evrenim bile yeterince heyecan verici.



SEÇENEK ÖMRÜ UZATIR

“Efes’teki Antik bir Roma evinin yeniden ev olarak kullanıma dönüştürüldüğünü bir hayal ediniz. Ya da eski bir spor salonunun bir konuta dönüştüğünü, ya da eski bir endüstri yapısının konut olarak sunacağı mekânsal olanakları. Boğaza bakan bir apartmanın altındaki garaj?, bir sığınak?, bir duvarın içindeki eski bir kovuk?
Hayal gücünüzü zorlamıyor mu? Bu ve benzeri mekânlar sanatçıları uyarıyor, mimarlarımızı da uyarmasını umalım.“


Tasarlamada seçenek üretmenin önemi üzerine düşünceler
Nur ESİN

Düşüncelerimi olgunlaştırmada bana öncülük eden, yol gösterenim, değerli Hocam Prof. Dr. Mahir Vardar’a teşekkür ederim.

Giriş

Mesleğimizi sevmek için o kadar çok nedenimiz var ki... Mimarlık eğitimi dünyamızı genişletti. Etrafımıza bir başka bakar olduk. Önce kendimizi sonuna kadar savunmayı öğrendik; sonra karşımızdakini eleştirmeyi; ardından, eleştirilmeyi ve kişiliğimiz olgunlaştıkça içimizdeki kendimizi okumayı öğrendik, ya da öğreniyoruz, yoksa hâlâ öğrenemedik mi? Ya dışımızdakini, bizi biçimlendireni, parçası olduğumuz bütünü ne zaman okuyacağız? O derin algılayışların sınırına ne zaman uzanacağız? Ve bu kavrayışı tasarlamada ne zaman uygulayacağız?

Bu yazı bir çeşit öz eleştiridir. Parçası olduğum bütünün içindeki yerimi sorguluyorum. Ben mimarım, ben kullanıcıyım, ben mimarlık öğrencisiyim, ben politikacıyım. Mimarlık eğitimcisi olarak verebildiklerim benim kavrayışımla sınırlı. Kullanıcı olarak dünyam yaşayabildiklerimle sınırlı, yani bana sunulanlar ya da ulaşabildiklerimle...

Bir dost “Seçenekler ömrü uzatır.” dedi ve şöyle devam etti: “...insanoğlu birşeyler arasından seçim yaparken var olduğunu hisseder.”

Seçenekler mimarlara çok aşina. Uğraşı alanımız içinde neredeyse hergün seçenekler üretmek var. Seçenek üretmeyi eğitimde ve uygulamada mesleğimizin bir gereği olarak gördük, ancak yaşamsal gerekliliğini ve önemini belki de yeterince algılayamadık. İnsanlar üzerindeki bu denli güçlü ve önemli etkisinin farkına varamadık.


Seçeneklerin yaşamsal önemi

Seçenek, çeşitlilik ile elele giden bir kavramdır. Matt Ridney, Genom isimli kitabında “insan türündeki çeşitliliğin genomun en büyük mesajı olduğunu söyler (Ridney 1999, s.302). Bir şekilde genom, hem diğer insanlarla paylaştığımız ortak özelliklerden, hem de kişiye özgü eşsiz deneyimlerden sorumludur (s.181). İnsanın doğasının getirdiği çeşitliliği, çevresel belirlenimcilikle -yeni deneyimlerle- artırabilir; kişiliğinde, davranışlarında, seçimlerinde hatta hastalıklarında her bireyin eşsiz, benzersiz yapısını okuyabiliriz. Bireyin benzersizliğini farkettiğimizde, onlara mimarlar olarak sunduğumuz yaşam çevrelerinin tekdüzeliği bizleri dehşete düşürmeli.

Seçenekler sunulması bireyin -diğer insanın- önemsenmesi demektir. İnsanoğlu’nun gerçekten yaşadığı anlar önemsendiği anlardır. Seçenekler sunan mimar müşterisini önemser, kullanıcısını önemser, öncelikle de kendisini önemser.

Diğer yandan seçenek üretme, değişiklik ve değişme kavramlarının da bir bileşenidir, hatta olmazsa olmazıdır. Değişmek yaşamda olmanın, yaşıyor olmanın gerçeğidir. Yeni deneyimler değişime yön verir. Yeni deneyimler var olana eklenen yeni seçeneklerdir aslında, yeni öğrenme biçimleri ile, hayatı yeni okuma biçimleri ile ortaya çıkarlar. Bu okuma biçimleri arasından yapacağımız seçimlerle hayatın gelişimine hizmet ederiz. Yeni seçimlerimiz yoluyla yeni ve daha derin anlayışlara ulaşırız. Bu süreç başlangıcı sonucuyla bütünleşik, gidiş-gelişli, dinamik bir süreçtir. Yaşamsal önemi olan bir döngüdür. Senge ve arkadaşları (2004), tüm öğrenmelerin düşünme ve uygulamayı bütünlediğini belirtmektedir:

“... Tüm öğrenme bizim dünya ile nasıl bir etkileşim içinde olduğumuzla ve bizim etkileşimlerimizin sonucunda hangi kapasitelerin açığa çıktığı ile ilgilidir. Farklı olan şey, farkındalığın derinliği ve bir sonraki hareketin kaynağıdır. Eğer farkındalık asla yüzeysel olayların ve mevcut koşulların ötesine geçmezse hareketler tepkilerden ibaret olacaktır. Öte yandan “var olanı” yaratan büyük bütünleri görmek için daha derine nüfuz edersek, hareketlerimizin kaynağı ve etkinliği büyük ölçüde değişir.” (Sange, Scharmer, Jaworski ve Flowers, 2004, Sa. 20).

Herbirimiz yeni deneyimlerimizle gelişiriz, benzersizleşiriz. “Beynin deneyim ile değişebilen bir makina olduğu genlerde yazılmıştır. ...Öğrenilmiş anıları kaydetmek için (beyinin) sinapslar(ı) değişim gösterir... (Ridney 1999, s.260) Jeff Hawkins, beynin yapısını ve işleyiş mekanizmasını araştırdığı kitabında, dünyayı anlama yolumuzun her zaman değişken olan girdi akışlarındaki sabit yapıları bulmak olduğunu söylemektedir:

“Bununla birlikte, bu sabit yapı keskin öngörüler yapmak için temel oluşturmada yeterli değildir. Kesin bir öngörü yapmak için beyin, sabit yapısının bilgisini en yeni detayları ile birleştirmek zorundadır... beyniniz sabit yapısının hatırası ile o anki deneyimlerinizin özellikleri arasında bir birleşme yaparak bunu gerçekleştirir” (Hawkins, Blakeslee 2007, s.99).

Bu gerçekten hareket edildiğinde, insanlara seçenekler sunulması, onlara yeni deneyimler sunmakla eşdeğerdedir. Tasarlama eğitiminde mimarlıkta geçerli olan düşünceleri, kendimizce mimarlığın sabit yapılarını öğrencimizle paylaşırız, ancak öğrencinin asıl gelişimi kendi deneyimleri ile bu düşüncelerin yeniden zihninde yapılandırılmasında yatar. Bu nedenle mimarlık öğrencileri sabit bilgi kalıplarına değil, mimari kişiliklerini oluştururken seçimler yapabilecekleri zengin düşüncelere ulaşmalıdırlar.


Seçeneği Üretecek Olan Bireydir

Seçeneği üretebilen değişimi de başlatabilme şansını yakalar. Seçeneği üreten bireydir ve onun bireysel çabaları zaman içinde büyük değişimlere yön verir. (Kelebek etkisini hatırlayınız). Düşünceyi daha da öteye götürecek olursak, tek tek bireyler olarak bizler de, bir diğer kişi için yaşamın seçenekleriyiz. Yaşama varlığımızla çeşitlilik ve zenginlik sunuyoruz ve diğerlerinin bizlere sunduğu bu zenginlikten yararlanıyoruz. Çoğu kez bir konuda kararsız kalmak sizi üzüyorsa bir de şöyle düşünün: Ya ortamda hiç karar verilecek bir durum olmasaydı, hiç fikrimiz sorulmasaydı, seçme şansımız bulunmasaydı, başkalarının biçimlendirdiği yaşamlara mahkûm edilseydik? ...

Ya mahkûm eden bizlersek? ...

Mimarca konuşmak gerekirse, mekânsal deneyimlerimiz bizlere bizim gibilerce (mimarlarca) sunulur. Bizler (mekânı kullananlar) onları geliştirir, değiştiririz. Bir bireyin diğerine kabul ettirmeye çalıştığı değerleri, onun için tasarladığı yaşam modeli, dikte ettirdiği düşünceleri eğer diğerine bunun dışında olma şansını tanımıyorsa onu yaşamdan kopartır. Çağımızın yarattığı birçok psikolojik/zihinsel problemin temelinde bu gerçek yatar. İsyan duygusu - isyan edememe - ağır gelen baskı ve - nihayet depresyon.

"Ruh hali, zihin, kişilik ve davranış, aslında toplum tarafından belirlenir, fakat bu, aynı zamanda biyolojik olarak belirlenmeyecekleri anlamına gelmez. Davranış üzerindeki sosyal etkiler, genlerden protein üretiminin başlatılıp durdurulması üzerinden çalışır. Yine de doğuştan gelen türlü kişilik tiplerinin olduğu ve sosyal etkiye nörotransmitterler aracılığıyla verilen cevabın, insandan insana değişiklik gösterdiği açıktır.” (Ridley 1999, sa.193)

Üniversite topluluklarında önde gelen kişilerde, dış etkiye cevap olarak üretilen bir beyin kimyasalı olan “seratonin” miktarının yüksek olduğu, fakat pozisyonlarını kaybettiklerinde, seratonin seviyelerinin de düştüğü bulgulanmıştır (Ridley 1999, sa.193). Demek ki tasarımcıların mutlu ya da mutsuz insanlar yaratabileceklerini varsaymak hiç de yanlış olmaz.

Bugünün meslek dünyasında tasarımcının kendisi de, eğitiminden mesleki etkinliklerine özgür seçimlerinin doğrultusunda gelişebilecektir. Eğitim tarzını seçecek, mimari yaklaşımını seçecek, hatta kimin için tasarlayacağını seçecek denli zengin ortamlarda bulunabilmelidir. Çağdaş eğitimin yönelimi yavaş da olsa bu doğrultudadır.


Tasarlamada Seçenekler Üretmek

Seçenekler tasarımcılar ve tasarım eğitimcileri için arama sürecinin ayrılmaz motifleridir. Tasarımda arama süreci sancılıdır, ironik biçimde tasarımın en zevkli ve eğlenceli aşamasıdır. Bu aşamada seçenekler üretir, onları eler, yeniden günyüzüne çıkartır, bir daha değerlendiririz. Arama süreci bitip bizler/tasarımcılar kendi seçimlerimizi yapınca, olay bizim için sonlanır oysa başkaları için, öğrencimiz için, kullanıcımız için, müşterimiz için daha yeni başlar. O halde bu arama sürecinin karar verme ve seçme zevkini neden öğrencimizle, kullanıcımızla ya da müşterimizle de paylaşmayalım?

Seçenek olgusunun tasarımdan etkilenenler için kuşkusuz çok çeşitli yansımaları vardır. Bunları tartışmak ve seçenek üretme olgusunu daha geniş bir bakışla, hakkını vererek değerlendirmek gerekir.

Sınırlı rasyonellik kavramını geliştiren tasarım düşünürü Herbert Simon (1969), insanın sınırlı sayıda seçenek üretiğini söylüyor. İnsan olası seçeneklerin tümünü üretmeyi hedefleyen “rasyonel davranış” yetisinden doğal nedenlerle yoksundur. Beyinde süregelen eleme süreci, onu sınırlı sayıda seçenek üretmeye yöneltir. Bu eğilim, insan zihninde “gestalt” ın yapılandırılması ve yoğun arama süreci sonunda zihnin tekrar denge konumuna gelebilmesi için bir çeşit zorunluluktur. Çalışmalarımı bir dönem çok etkileyen ancak referansını hatırlayamadığım eski bir araştırmada Y.lisans adaylarının alan seçeneklerinin sayısı ve nedeni sorgulandığında ortaya çıkan ilginç sonuç şaşırtıcıdır: Öğrenciler genelde seçenekleri ikiye indirmişler. Bunlardan biri onların asıl istedikleri, diğeri de istediklerinin ne denli haklı olduğunu ortaya koymak üzere geliştirdikleri yardımcı/sanal/olasılığı düşük seçenek. Bu sonuç akla şu soruyu getiriyor: Seçenek üretmeye çalışmak bir aldatmaca mı?

İnsan beyninin bu yöndeki sınırlama eğilimine karşın, eğitim sürecinde yine de öğrencilerimizin seçenekler üretmesini bekleriz ve isteriz. Bunun nedeni çözümün tek olmadığı tasarım gibi bir alanda, öğrencinin seçenek yaratabilme yönündeki mesleki yetisini geliştirmektir. Gerçekten de tasarımda tek çözüm, tek doğru yoktur. Özellikle herşeyin butik çözümlerle kişiye özelleştirilmesinin beklendiği günümüz tasarım dünyasında seçeneksizlik yoklukla eşdeğerdir. Siyah ve beyazın yetmediği dünyamızda yaşam tonlardadır. Herne kadar güncel modanın etkisiyle asal renkler ve biraraya gelişleri değişirse de, “tonların varlığı” değişmez, bu bir gerçekliğe dönüşmüştür. Bireylerin, bireyselliklerini ortaya çıkaran bu zengin tonlardır.

Seçenek üretebilmek gerçekte neredeyse zihinsel gelişimin en üst seviyelerinde bulunan bir beceridir. Seçenek sözcüğünün eş anlamları ve yan anlamları izlendiğinde bu kavramsal algılayışın uzandığı boyutların zenginliği şaşırtıcıdır (Tablo 1)



Tablo 1. Microsoft XP İng. Thesaurus dan “alternative (seçenek)” sözcüğünün kavramsal ilişkiler ağı


Tasarlamada seçenek üretme becerisi beraberinde karar verme, yargılama, sonuca varma gibi paralel zihinsel etkinlikleri de gerektirir. Seçenek üretebilmek için beyinde bir dizi yorumlama, analiz etme ve sentez olarak birleştirebilme, olasılıkları hesaplama, öngörülerde bulunma, mantık yürütme işlemleri gerçekleşir. Tüm bu entelektüel zihinsel işlemler, olgunlaşmış bir düşünce sistematiği içinde mümkün olabilir.

Tasarlama eğitiminde çok saydığımız ve onlardan çok şeyler öğrendiğimiz bazı değerli hocalarımız, bu anlayışın tersini ispatlarcasına stüdyoda bazı sabit kalıplı eğitim yöntemleri uyguladılar. Bazılarımızı onların uygun bulduğu olası mimari çözümü bulmak üzere yönlendirdiler. Buna usta-çırak eğitimi adı verildi. Ustanın da tek seçeneği yoktu aslında, olası seçeneklerden kendine uygun olanı vardı. Ve eğitici bir kez kendi uygun çözümünü buldumu, aramayı kesip bunu öğrencisinin de bulmasını sağlamaya çalışıyordu. Beklentisi kendi arama sürecini yaşamak olan ve yeni eğitime başlayan bir tasarımcı için ne büyük acımasızlık. Çoğu mimarlık öğrencisi, isyanı sonucunda ciddi acılar çekti. Bunun sonucundan mıdır, yoksa yaşam başka bir yöne doğru mu akmaktadır bilinmez, bugün usta-çırak eğitim modeli tümüyle terk edilme yolundadır. Ancak eğitimcinin ve usta tasarımcının seçenekler konusundaki sorumluluğu bitmemiş, tersine yeniden ve daha derinden başlamıştır. Şimdi ustanın çok seçenek arasından kendine yakın olanı bulabilmesi için öğrencisine, müşterisine, kullanıcısına yol göstermesi beklenmektedir. Bu yaklaşım zaman içinde akademisyenler arasında paylaşılan, etik bir değere dönüşmüştür.

Uygulamadaki yol gösterme de, tasarım eğitimindeki yol gösterme de, bir çok bireysel çelişkiyi ve güçlüğü içerir. İlk güçlük kimlik çelişkisidir: Mimari kimlik-müşteri tatmini çelişkisi. Tasarımcının kendi mimari kimliği, müşterinin beklentisi ve mimarisinde /binasında okunmasını istediği kimliği. Müşteri odaklı kalite sistemleri ortaya çıkalıberi, müşterinin istediği mi? mimarın istediği mi? sorusu gündemdedir. Çok önceleri bir tarihte Phillip Johnson, bir dergi yazısında kendisini müşterisinin isteklerini yerine getiren bir hayat kadınına benzetmişti. Onun eserlerini inceleyince, gerçeği söyleme cesaretine sahip bu mimarı kendimce kutladım. Yine ABD de ziyaret ettiğimiz bir mimari firmanın yetkilileri, bu iç tutarlılığı yakalayamadıkları için firma kimliğinin kaybolmaya başladığını ifade ettiler. Onlara göre bu durum mimari kaliteden ödün vermek anlamına geliyordu ve tasarımcılarda büyük tatminsizlik yaratıyordu. Dışardan bir “tasarımcı” mimarı, firma kimliğini gözetebilmek için şube ofislerindeki projeleri denetlemekle görevlendirmişler. Buna yol açan etmenler çok sayıda tasarımcı mimarın kendi kimliklerini yansıtmaları olduğu kadar, müşteri isteklerinin etkisiyle tasarımcıların onaylamadıkları tasarımları üretmeye yöneltilmesiydi (Akın, Esin Uluoğu, 1996).

İkinci güçlük “seçenek” anlayışına hatalı bakışta yatar. Kendi iç tutarlığını oluşturamayan tasarımlar seçenek olarak kabul edilemezler. Tasarlama eğitiminin ana amacı, “öğrenci tasarımcı”nın iç tutarlılığı olan özgün tasarımını geliştirmesine yardımcı olmaktır. Seçenek adına hızla üretilen, beyin fırtınası ürünü düşünce parçacıklarından oluşan, düşünce bütünlüğü taşımayan, tarz bütünlüğü, malzeme bütünlüğü, detay bütünlüğü taşımayan, her bir parçası başkasının tasarımıymış gibi duran, geliştirilememiş, acemi tasarımlarla mücadele ederiz.

Diğer taraftan, seçeneği olmayan “sözde mimar”, kendi “doğrusunu” müşterisine zorlayarak kabul ettirmeye eğilimlidir. Bunu mimari kimliğini koruma adına yapar. “Beni seçen bana gelir” mantığı, sığ düşünen seçeneksiz tasarımcılar için ne yazık ki ömrünü doldurmuş bir mantıktır. Oysa belirli tarzı olan bir mimar bu tarzını farklı tasarımlarında aynı tutarlılıkla ortaya koyabilmektedir. Bu iç tutarlılık onun mimari kimliğini, imzasını oluşturur.

Seçenek üretmek bu güçlüklerin aşılmasında çözüm olarak bir kez daha gündeme gelir. Yeni ve çağdaş tasarımcıya seçenek üretebilme becerisi önemli oranda rekabet gücü kazandırır. Seçenek üretmek kimlikten taviz vermek değildir. Kendi çizgisinde farklı tasarımlar üreten, yarışmalar kazanan genç mimarlarımızın sayısı giderek çoğalmaktadır. Bazen çizgi o denli tutarlı ve okunaklıdır ki, diğer yarışmacılar arasında kimliğini gizlemesi zorlaşır.

Müşteri tatmini kavramı ve mimari kimlik çelişkisi de yine bu seçeneklilik anlayışında çözümlenir. Sizin çizginizde müşterinizi tatmin edecek birkaç çözüm üretme olanağınız vardır, yeter ki tutarlı seçenekler üretin ve müşterinize seçme şansı tanıyın. Çoğu kez ilk önerileri mimarıyla birlikte irdeleyen müşteri, mimarının bakış açısını ve kendisininkini değerelendirebilme şansını yakalar. Tasarımın ardındaki mantık zincirini algılar ve çözüm arama zevkini mimarıyla paylaşır.


Kentte Seçeneksiz Mimari Çözümler

Günümüzde kentimizi kaplayan çok vurucu, düşündürücü bir görüntü, aynı tasarımın defalarca yinelendiği, çoğu kez kağıt üzerine baskı tekniğiyle üretildiği izlenimi veren konut yerleşmelerinin görüntüsüdür. O sevgili dost bana bu sözleri böyle bir görüntü karşısında söylemişti.

“Sizler bu denli çeşitlilikten uzak, seçeneksiz çözümler mi sunuyorsunuz?, Seçeneksizlik sunan mimarlar mı yetiştiriyorsunuz?, Seçenek ömrü uzatır, bilmiyor musunuz?”.

Bu sorulara ve hergün kentlerimizde algılamakta olduğumuz, yeni yerleşmelerde birbirini tekrar eden konut birimlerinden oluşan görüntülere verilecek yanıtımız var mı? Orta halli konut kooperatifleri kadar, en iyiye örnek gösterdiğimiz yerleşmeler de aynı manzarayı sunmuyor mu?

Yeni yerleşmelerde karşı arayışları da görüyoruz. Yeni kentleşme yaklaşımı bu görüntülerden arınmış, doğa ile iç içe ve daha organik görünüm sergileyen yerleşme planlamalarını yüreklendiriyor. Çok sayıda konutun hızlı üretilmesi gerekliliğinin yaşandığı bir acil durum sürecini yavaş yavaş geride bırakıyoruz. Üretilen “lüks konutlar”ın potansiyel müşterileri, çözüm seçeneklerinin daha fazla olduğu yerleşmelere yöneliyor. Ümidimiz bu tasarlama yaklaşımının sadece lüks olanlarla sınırlı kalmamasıdır. Bu yönelimde öncelikle mimarlara ve biz eğitimcilere sorumluluk düşüyor.

Atılması gereken öncelikli adım, sunulan konut yerleşmelerinin daha duyarlı bir gözle, sundukları seçenekler açısından değerlendirmek olabilir. Çözümlerine yeni başlayacak birçok mimarı bu bulgular olumlu yönlendirecektir.

Çeşitlilik karmaşa değildir. Aynı dili konuşan, birbirlerinden oldukça farklı bir dizi eski yapı yakın çevrelerimizde yanyana gelerek bütünlük oluşturabilmiştir. Şimdi bu zenginlikten neden kolayca vazgeçtik?


Toplumsal Değişimin Yönü: Toplumdan Bireye

Çağdaş kentlinin günlük yaşamı kentin sunduğu çok çeşitli etkinliklerle zenginleşmiştir. Eğitim ve iş yaşamı nüfusun büyük bir bölümünün gün içindeki saatlerinin önemli bir bölümünü doldurmaktadır. Ancak artan oranda “ev-büro” (home-ofice) türü işler ortaya çıkmakta, hatta bazı şirketler çalışanları için ayrıca ofis tutmak yerine, onların kendi evlerinden işlerini idare etmeleri seçeneğini gündeme getirmektedirler. Sadece iş hayatı düşünüldüğünde, evin anlamının geçtiğimiz kısa dönem içinde iki kez değişim geçirdiğini söylemek yanlış olmaz. Birincisi vaktin büyük bölümünün iş ortamında geçtiği bir çalışma dönemi -halen toplumun büyük kesimi için durum budur-; ikincisi ise evin yeniden, osmanlı toplumunda olduğu gibi aynı zamanda bir iş yerine dönüşmesi. Çok yeni bir gelişme olmakla birlikte Internet teknolojisi bunu olanaklı kılmıştır. Eğitim yaşantımızda giderek video üzerinden uzaktan eğitim seçenekleri üzerinde deneysel çalışmalar yapılmaktadır). Eğitim hizmetlerinin (Avustralya’nın kırsal yerleşimlerinde temel eğitim hizmetlerinin sunulması), sağlık hizmetlerinin (Japonya’da yaşlıların kalp ölçümlerinin uzaktan gözlenmesi örneği) belki de bir bölümü, eve kadar ulaşan bir sisteme dönüşecektir. Kentli kadın uzun bir süreden buyana çalışma yaşamı içindedir. Evinde ve işinde ikili bir yaşam sürmektedir.

Konutlarımız ailenin bir araya geldiği özel bir mekân olmanın ötesinde, sosyal etkinliklerimizi gerçekleştireceğimiz ve bu etkinliklerin çeşitlerinin giderek artacağı yarı özel sosyal mekânlara dönüşmektedir. Konutun bu sosyal içerikli istekleri karşılayamaması durumunda, etkinliklerin alanlarının daha da genişletebilmek için, parasal olanağı bulunanlar, bahçelerin geniş terasların kullanılabileceği yerleşmeleri/konutları tercih etmektedirler. Bu tercihin nedeninin sadece çocuklar bahçede büyüsün nostaljisi ile ilgili olduğu görüşünde değilim. Bu seçimin sadece statü göstergesi olduğu kanısında da değilim. Kentlinin sosyal yaşamı düşünüldüğünde, bu görüşler klişe ve çok sığ kalmaktadır.

Mahremiyet kavramı da dönüşüm geçirmektedir. Aile içinde çocuğun mahremiyeti o denli baskındır ki, bu gereksinim, konut planlarında zorunlu olarak değişime yol açacak gibi görünmektedir. Aile tiplerindeki, büyük ataerkil aile yapısından çekirdek aileye geçiş olarak özetlenebilecek ailenin küçülmesi yönündeki büyük değişim, uzunca bir süredir bilinmektedir. Toplumumuza yakın zamana kadar yabancı olan, bağımsız bireylerin birarada yaşadığı öğrenci evleri ya da bekâr genç çalışanların evleri (İng. room-mates) özellikle Anadoluda üniversite kentlerinde yaygınlaşmaktadır. Bu yeni konut paylaşma biçimleri, yeni örgütlenmeleri de beraberinde getirerek, konutları bir çeşit bakımlı, ortak butik otelciklere dönüştürmektedir. Diğer taraftan halen popüler medyanın konusu olan, toplumun onaylamadığı yaşam biçimleri birer sosyal gerçekliktir. Ayrı yaşamayı seçen, ayrı evlerinde oturan istediklerinde biraraya gelen, sosyal ortamlarda birlikteliklerini sürdüren, bireysel mahremiyetlerini korumaya özenen çiftleri sıkça duymaktayız.


Bu ve benzeri sosyal oluşumlar toplumlarda giderek artmaktadır. Yine klişeleşmiş bir bakış bu oluşumları toplumun yozlaşması olarak yorumlasa da, sosyal olgulara bu denli sığ yaklaşmamak gerekir.


Çağdaş sosyologlar Ulrich Beck ve Elisabeth Beck-Gernsheim (2002) , toplumlardaki en küçük birim olan ailenin, bireyin “bireyselleşmesi” (İng. individualism) ile değişim geçirdiğine değinmekteler. “Bireysellik” bize anlatıldığı anlamda olumsuz, bencillik içeren bir değer değil, tam tersine bireyin kendisinin farkına varmasıdır. Ancak kendisinin bilincinde olan bireyler diğerlerinin de farkında olabilirler. Bu yaklaşım, bireysel haklar, özgürlükler, mahremiyetler, aile içi ve toplum içi ilişkiler için de geçerlidir. 1960 ların 70 lerin “toplumcu” ruhu yerini “bireysel” ruha bırakmaktadır. Bundan böyle çocuklarımıza kendi haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkmayı öğreteceğiz, ve diğerlerinin haklarına da saygı göstermeyi. Toplumun bir kısım bireyleri yaşamdaki bu çalkantı ile sancılar çekmekte, toplumun geri kalan çoğunluğu ile uyumsuzluklar göstermektedir. Bireyler daha önyargısız ve daha anlayışlı olmak zorundadır. Toplum değişmektedir. Bireyler değişmektedir. Mimarlık bu değişime seyirci kalma ya da onu eski kalıplarla yargılayıp yönlendirme lüksüne artık sahip değildir.


Konutta Seçeneğin Anlamı

Bugün topluma sunulan yeni konut şemaları incelendiğinde, özellikle bireyin yeni gereksinimlerine yanıt verebilecek konut tipleri bulmakta güçlük çekiyoruz. Antik, en eski ve eski konut şemalarına baktığımızda daha çok seçenek bulabiliyoruz.

Bu değerlendirmeleri yaparken elimizdeki teknolojik olanaklar aslında bizi güçlü kılmakta, dün yapılamayanlar bugün artık mümkün görünmektedir. Sadece yeniden kullanım anlamında değil, yeni üretilen mimariler anlamında da 3. boyutta (mekân) ve 4. boyutta (zaman) yeniliklere gereksinim duyuyoruz. Üstümüze gelen tavanlar, içi boş duvarlar, dışarıyla hiç ilişki kuramayan iç mekânlar, ürküten aynılık.

Mekânlarımızda seçeneklere gereksiniyoruz. Seçeneklerle uğraşmak, teknolojinin çok sayıda çözüme olanak tanıdığı bir dünyada çok da kolay görünmüyor. Tasarımcı ve kullanıcılar olarak alışkanlıklar elimizi tutuyor, düşüncemizi sınırlıyor.

Klasik mahremiyet ölçütleri ile tasarlarken, mahremiyet kavramının kendisini sorgulamaya geri döndüğümüzde, neyin mahrem olduğunu bir kez daha sorduğumuzda, yeni çözümler ortaya çıkartmak olası. Belki bu yolla hatalı mantıksal çıkarımlarımızı bulabiliriz ve ayıklayabiliriz. Kendimizi, düşüncelerimizi, beynimizdeki veri yapısını güncelleyebiliriz.

Banyo görsel mahremiyet nedeniyle dış gözlerden yalıtılmış bir mekân olmalıdır. Ses mahremiyeti nedeniyle ses yutucu bir bölme ile ayrılmalıdır. Bu önermeler mimarlık eğitiminde bizlere öğretilen bilgi parçalarıdır ancak mutlak doğrular değildir, olamaz. Bu iki mantıksal çıkarsama, sonuçta uç tasarlama hatalarına kadar bizi götürebilmektedir. Banyolar: Dışardan tümüyle yalıtılmalı, ıslak birimler birarada daha kolay çözülebildiğinden hepsi aynı mekâna toplanabilir, bu mekân plan şemasında dışarıya açılmayan kör noktalara yerleştirilebilir. Sonuçları birlikte düşünelim: Işık bile almayan, çoğu yapay havalandırılan gerçekten de “ıslak” mekânlar; WC penceresi denilen, amacı belirsiz, boyutu ve duvardaki konumu nerede ise kesinleşmiş delikler, ki bu delikler bahçe içinde villalara bile bu haliyle yerleştirilebilmekteler. Temizlik kolaylığı nedeniyle yerde süzgeç, ya su taşarsa? Ancak suyla temasımızın temizlik teknolojilerindeki gelişmeler sonucunda banyo küveti ya da duş teknesi dışında neredeyse yeniden biçimlendiğini unutuyor muyuz?

Mekânı ısıtma adına soba kullanılırken geleneksel Anadolu evindeki sofalı şemanın bir benzeri kullanılırdı. Sonra her mekân ayrı ayrı ısıtılabilince konut kompartmanlara bölündü. Sonunda mekânlar öyle ayrıştı ki, anne, baba, çocuk istemezlerse birbirleri ile hiç karşılaşmadan yaşayabilirler. Konut yaşamı artık onlara “salondan” başka biraraya gelebilme seçeneği sunmuyor? Salon ise şu andaki tasarımı ile hiçbir aile bireyine hiçbir eylem seçeneği sunmuyor. Evin bir ucundaki herhangi bölünmüş bir odadan farksız. Kendi içinde alt mekanlar barındırmıyor. Çocuğun odasından çıkmasını teşvik edici hiçbir unsur yor. Ayrıca bu şema iklimden bağımsız ve her yerde aynı. Örnekleri çoğaltmak olası.

Peki ne istiyoruz?

Çok açık:

Yeni olasılıklar, mekân kullanım potansiyelleri, anlamlı boşluklar, değiştirebileceğimiz düzenleyebileceğimiz geçişler, alt bölgeler, sıra dışı açılımlar, evin içinde dış mekânı yaşayabilmek, kullanımda marjinalleşebilmek,

Kısaca: SEÇENEKLER... SEÇENEKLER...



Kaynaklar-Göndermeler

Akın,Ö.,Altaş (Esin),N., Uluoğlu,B. (1996), "Quality of Architectural Service in the Project Management Process”, Journal of Architectural and Planning Research JAPR, Vol.13, No.1, pp. 63-90.

Beck Ulrich, Beck-Gernsheim, Elisabeth (2002) Individualization, Almanca’dan İngilizceye çeviri Patrick Camiller 2001, London: Sage Publications.

Hawkins, Jeff, Blakeslee, Sandra (yardımcı yazar)(2007), Zekâ Üzerine, (On intelligence) Çev. Zeynep Esin, Pegasus Yayınları İstanbul.

Ridney, Matt (2007), Genom, Bir Türün Yirmi Üç Bölümlük Otobiyografisi, Çevirenler Mehmet Doğan, Rivan Taşçı, Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi, İstanbul 2007. (Orjinal Yayın: Genome. The Autobiography of a species in 23 Chapters, 1999).

Senge,P., Scharmer,C.O., Jarowski,J., Flowers, B.S. (2007), Şimdi Burada (Özgün ismi ve basım taihi: Presence, 2004), İstanbul: GOA Basım Yayın ve Tanıtım Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti.

Simon, Herbert A. (1969), Sciences of the Artificial, Cambridge MA: MIT Press.


Nur Esin'in Kısa Özgeçmişi 

1980 den bu yana İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü öğretim üyesidir. Mimari tasarım stüdyolarında görev almakta, tasarlama psikolojisi üzerine dersler vermektedir.

Güncel ilgi alanları mimari tasarım süreci, mimari tasarım eğitimi ve tasarlama / düşünme psikolojisidir.

Önceki çalışmalarına kalite konusuna eğilmiştir. Mimarlık bürolarında tasarım sürecinde kalitenin algılanışı ve yorumlanışı üzerine araştırmaları vardır. Toplu konutta kullanım sonrası değerlendirme ve mekân kalitesi, kullanıcıların kalite algısı üzerine çeşitli araştırmalara katılmıştır.